OTUZ ALTI

3.5K 344 39
                                    

Karanlık çökmüş, ay ışığı geceyi aydınlatıyordu. Ali Nejat yatağında uyurken bir anda gözlerini açtı. İçine kötü bir his doğarken hızla doğrularak lavaboya koştu. Eğilmesiyle midesinde ne varsa lavaboya boşaltması bir oldu.

Karnında keskin bir ağrı varken dizlerine üzerine çökerek kolunu karnına sardı. Canı acımasına rağmen dişlerini sıktı. Gözleri dolmuştu acıdan.

Tekrar midesi bulandığında klozete eğildi. Midesinde bir şey kalmamasına rağmen hâlâ bulanıyordu.

Kapattığı gözlerini açtığında gördüğü kanla duraksadı. Gözlerini aşağı çevirdiğinde dudaklarından süzülen kanın suya damlarken çıkardığı ses yankılandı kulaklarında.

Yüzünü buruşturarak duvara tutunup ayağa kalktı. Karnındaki ağrı yüzünden belini dik tutamıyordu.

Lavaboya tutunarak suyu açtı. Birkaç saniye nefeslendikten sonra avuçlarına doldurduğu suyu yüzüne vurdu. Saçları ıslanıp alnına dökülürken ağzına su doldurdu. Midesini bulandıran tadın suyla ağzından gitmesi için defalarca yaptı aynı hareketi.

Yarım saat boyunca uğraştıktan sonra daha iyi hissettiğinde doğrularak aynadan yansımasına baktı. Gözleri kanlanmış, dudakları rengini yitirmişti. Islak saçlarından elini geçirerek geriye yatırdığında, elini yıkamak için suyu açacağı sırada avuç içindeki birkaç saç telleriyle gözlerini yumdu.

Elini yıkayıp üzerindekilerden kurtularak duşa girdi. Rahatlamaya ihtiyacı vardı.

Sıcak su başından akarken gözlerini yumup suyun yüzüne gelmesi için başını yukarı kaldırdı. Birkaç dakika boyunca bir şey yapmadan vücudunun ıslanmasını sağladıktan sonra eline lifi aldı. Köpükledikten sonra yavaş yavaş vücuduna sürdü.

Halsiz ve yorgun hissediyordu.

Gözleri arada kapanıp uykusu geldiğinde, başını kaldırıp ayılmak için yüzüne su vuruyordu.

Lifi yana bırakıp eline şampuanı aldı. Vücudundaki köpük suyla beraber giderken şampuanı saçlarına dökerek köpükleri. Ellerini yavaşça aralarından geçirdi. Dökülmemesi için büyük bir gayret sarf ediyordu ama bunun boşa çaba olduğunun farkındaydı...

Vücudunu suyun altında tutarak bedenini köpüklerden arındırdığında suyu kapattı. Kabinden çıkıp eline havluyu alarak vücudunu ve saçlarını kuruladı.

Beline bağlayıp banyodan çıktı. Dolaptan rahat bir şeyler çıkarıp yavaş yavaş üzerine geçirdi. Ardından ıslak havluyu kirli sepetine atıp gözleri kanlı klozete kaydığında duraksadı. Birkaç adımda yanına gidip unuttuğu sifonu çekerek kanın suyla beraber kaybolmasını sağladıktan sonra odaya girdi.

Komodinin üzerindeki telefonu alarak çarşafların arasına girdi. Açtığı telefonda son zamanlarda sık sık aradığı numarayı tuşlayarak kulağına koydu. Vakit gece yarısını çoktan geçmişti ama arkadaşı bu saatlere kadar ayakta olduğu için arıyordu.

Çünkü ondan başka derdini anlatacağı kimsesi yoktu.

Birkaç çalıştan sonra açılan telefondan arkadaşının sesini duydu.
" Ali Nejat? Hayırdır bu saatte aramazdın hiç? " diye sordu merakla.

Ali Nejat yutkunarak yatakta uzandı.
" Yeni bir şey olursa ara demiştin..." diye fısıldadı. Sesi buz gibi soğuk ama bir o kadar da kısık çıkmıştı.

" Evet? " diye sordu arkadaşı telaşla. Koltuğundan kalkmış pencere kenarına geçerek karanlık geceyi izledi. Böyle şeyler duymaya çok alışıktı ama ilk defa bunu yaşayan yakınıydı. Her ne kadar Ali Nejat buz gibi soğuk biri de olsa, Rauf onu seviyordu, her zaman değer vermişti ona.

HUSUMET-GayTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon