HUSUMET-Gay

ÖZEL BÖLÜM 5

Bölüm smut içermektedir!
--------

Rıdvan'la olduğunda kendini farklı bir yerde gibi hissediyordu Asaf. Tenine dokunan adamın değdiği her noktadan sıcak bir sızı geçip gidiyordu. Canını yakmıyordu, canını alıyordu sanki...

Teninin her noktasını öpen Rıdvan'ın saçlarına elini dolayarak gözlerini kapattı. Sadece öpücükleriyle bile başını döndürmüştü.

" Rıdvan..." adına muhtaçmış gibi fısıldadı usulca. Rıdvan karnından göğsüne kadar öperek bir yol çizdikten sonra başını kaldırdı. Asaf'ın kapalı gözlerini açmasıyla sırıttı.

" Emret..." diye fısıldadı dudaklarına bakarken.

Asaf duyduğu kelimeyle dudaklarını yukarıya kıvırdı. Alnına dökülen saçlarına elini atarak yüzünden çekti.
" Durma. " dediğinde, Rıdvan başını sallayarak Asaf'ın bacaklarının arasına girdi. Önceden hazırladığı kremi parmaklarına yaydıktan sonra Asaf'ın gözlerinin içine bakarak parmağını içine yavaşça soktu.

Onu görmek, izlemek, her hareketini takip etmek istiyordu.

Asaf sesli nefesler alırken gözlerini ondan ayırmadı. 

İçinde kayan parmakların şiddeti arttığında inledi. Gözlerini kapatarak başını arkaya atıp Rıdvan'a kendini bastırdı. Üzerine eğilen adamın varlığını hissediyordu ama açmadı gözlerini. Onun yerine onun dokunuşlarının verdiği hisse odaklandı.

" Hayatımda senden daha güzel az şey gördüm desem yalan, çünkü senden güzel hiçbir şey görmedim ben..." diye fısıldayan adamla araladı gözlerini. Rıdvan ona dikkatli bir şekilde bakarken, aldığı zevkten değişen yüzüyle onun da ifadesi sekteye uğruyordu.

" O kadar güzelsin ki..." parmaklarını hızlandırdığında Asaf dudaklarını araladı, nefes nefese kalmıştı. "Beni deli ediyorsun Asaf. "

Her bir sözünden sonra sanki daha da hızlanıyordu içinde.

Biraz sonra parmaklarını çekip kendini konumlandırdığında, Asaf'ın yüzüne düşen saçlarını geriye iterek yüzünü açığa çıkardı. Girişine baskı uygulayarak kendini ittiğinde, Asaf'ın gözleri kayarken belini havaya kaldırdı.

" Deliriyorum senin için..." diyordu Rıdvan onunla bir bütün olurken. Boynuna sokularak teninin tadını keşfe çıkarken, hareket etmeye başlamıştı.

Asaf hissettiği karmakarışık duygularla kendini ona teslim etti. Gözleri arada kapanıyordu. İlk başta hissettiği acı, ona alışmaya başlamasıyla yok olmuştu. Şimdi sadece vuruşlarının çıkardığı ses vardı. Aceleci değildi ama Asaf'ın başını döndürecek kadar hızlıydı.

Rıdvan her içine girişinde doruklara çıkıyordu sanki. Yıllardır arzuladığı adama dokunuyor olmak başını döndürüyor, gerçeklikten kopmasını sağlıyordu.

Asaf'ın kısık sesli inlemeleri onun hızıyla birlikte artmaya başladığında, başını kaldırıp yastığını tutan ellerini yakaladı. Bileklerini başının üzerinde sabitleyerek sıktı. Her vuruşunda kömür karası saçların yastıkta dans eder gibi dağılması en güzel manzaraydı onun için.

Nefesini kesen adamın, nefesini kesiyordu...

" Ah..." kendini tutamayarak sessizce inelediğinde Asaf bacaklarını beline sararak onu kendine çekmişti. Rıdvan hızlandı, Asaf'ın sarsılan bedeninin aldığı kesik kesik nefesleri de kesmek istercesine sertti.

Oysa ki başlamadan önce kendine yavaş olacağına dair telkinlerde bulunmuştu... Hepsi dumur olmuştu Asaf'ın karşısında... Ya da üstünde...

Onun çekim alanına girdikten sonra kendini kontrol etmesinin imkânı yoktu.