18.

1.8K 98 99
                                    

Kontrol edemedim ya, varsa kusur affeyleyin bu seferlik 😘

Keyifli okumalar ❤️

EMRE

Öğleye doğru güneşten dolayı şapkamızı kafamıza takmış, Hakan ile eve doğru yürüyorduk.

Dün akşam internette okumuştum. Bu hafta içerisinde Yks sonuçlarının açıklanacağını yazmışlardı. Biraz heyecan basmıştı beni ...

Açıkçası sınavdan sonra açıklanan sorulara ne olur ne olmaz diyerekten, asla göz gezdirmemiştim. Hatta iyi ki diyordum.

Eğer olurda yanlışlarım fazla çıkarsa sınav açıklanana kadar kendimi çok kötü hisseder, etrafa olur olmadık öfkeli bakışlar atardım bu sefer.

"Sınavdan kaç puan bekliyorsun?" diye soran kuzenime bakmadan, dudak büküp elimi şapkama atarak ters çevirdim. İşte şimdi kendimi daha havalı ve rap styla modasından fırlamış gibi hissediyordum.

Güneş sıcaklığına biraz daha yüklenince, ofladım. Resmen köyün bir ucundan diğer ucuna güneşin en kızgın vaktinde tam 45 dakikadır yürüyorduk. Ki daha 10 dakikamız da vardı.

Bir an dönüp Hakan'a bakarak "Keşke babandan gizli sınava girseydin oğlum be, yazık ettin resmen kendine!!"

Düşünceli bir şekilde bana dönerek "Kısmet" dedi sadece. Yamuk bir şekilde gülüp alayla "Demek ki seni sikseler, bu sefer kader der geçersin"

"Ne yapayım oğlum. Girsem sanki babam okutacak. Bilmiyor musun babamın ketumluğunu"

"Valla kardeşim onu bunu bilmiyorum. Keşke direnseydin babana" diğer taraftan da anlıyordum kendisini.

Amcam ile babam arasında dağlar kadar fark vardı. Hele yengemi saymıyorum bile...

Başımı çevirmeden Hakan'ın ifadesi düşmüş çehresine bakarak, yamuk bir gülüş bıraktım "Aman be, herkes okuyacak değil ya...Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa dimi"

"Dimi?" o da ben gibi şirinlik yaparak konuştuğunda, kolunmu kaldırıp omzuna yerleştirdim. O şekil sallana sallana bambaşka konular konuşarak yürümeye devam ettik.

Mesela eskiden sevgilim olan ve şuan üniversite son sınıf veteriner okuyan Cenk'in bana mesaj attığını söyledim.

Dediği ilk şey "Engelle o oruspu çocuğunu" oldu. iyi vardı be, iyi ki kuzenimdi. İyi ki dert ortağım, sır torbamdı.

Uzanıp yanağına sıkı bir öpücük kondurduğumda, geri çekilmedi. Niçin öptüğümü çok iyi biliyordu. Biraz da gözlerim sulanmıştı...

Hakan'a İlhami'den çokça bahsetmek istesem de, İlhami'yi zor durumda bırakmak istemiyordum. Belki duyulsun istemezdi. Ki isteyeceğini de sanmıyorum. Zaten günlerdir ne konuşmuş, ne de birbirimize en ufaka bir imada bulunuyorduk.

Saatler önce de tarlasına gelip ırgatların başında dursa da göz göze dahi gelmemiştik. Benim de bakışacak vaktim yoktu, tarla sürüyorduk Hakan'la. Birkaç gün sonra da, tohum ekimi yapacaktık.

Beni bu kadar çabuk unutması biraz ruhumu yaralamadı desem yalan olmazdı. Biraz da derin bir nefes almama vesile olmuştu aslında. Olması gerekenin bu olduğuna hem fikirdim İlhami ile.

Arada Hatice ablanın ketum ve tuhaf bakışlarına maruz kalsam da, onu çok da ciddiye almadım. Bakışları da bir garipti zaten.

Neyse şuan Hatice'yi düşünerek moralimi bozmak istemiyordum. Ondan da kocasından da bir nebze olsun kurtulmuş, tadını çıkarmak istiyordum.

YASAKLI GÜNAHLAR    Where stories live. Discover now