31.

1.4K 108 173
                                    

Medya: Sadık Durmaz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Sadık Durmaz


Sadık'ın ağzından

***

Doktor yanımızdan ayrılırken, yanımdan bir dakika dahi ayrılmasını istemediğim adama yorulmuş gözlerle baktım. Onun ise güzel gözleri çamurlu yolda akıp giden ve arkasında iz bırakan arabadaydı. Ağzının içinden birşeyler geveliyordu ama sessizdi duyamadığım için yine bir derdi vardır diyerekten elimi kaldırıp omzuna attım usulca.

Araba gözden kaybolduğunda başını bana çevirip sıkıntıyla iç çekerek kahveleriyle yüzüme baktı.

Onun bu halini gördüğümde ağzım hafif aralandı ama konuşmaya el vermedi. Öylece onun güzel gözlerine baktım. Birşey vardı o irislerde. Yıllardır görmekten usandığım ama elimden birşey gelmediği için kahrolduğum gözlerde derin bir mana vardı.

Gözlerini benden kaçırarak arabasına baktığında, odak noktasını tekrar kendime çevirmek için diğer elimi de omzuna atarak tamamen kendime çevirdim. Benimle aynı boyda olmasına rağmen ben biraz daha kalıplı duruyordum onun yanında.

Başımı biraz olsun eğip sakin bir ses tonuyla "İyi misin İlhami'm?" diye sorduğumda yutkunmakla yetindi.

Neden yıllardır bir türlü yüzü gülmüyordu! Neden kendini benden saklıyor ve neden bütün kahrolası sıkıntıları omzuna almış tek ses dahi etmeden sırtlıyordu.

Başını benden kaçırdığında, omzundaki ellerimi ona güç vermek adına hafif sıkarak kendime çekip başını omzuma yasladım. Kollarım aniden etrafını sardı

Hayali de olsa kendime saklıyordum onu. Benim diyordum. Bu şekil yaralı yüreğimin bağrışlarını susturuyordum. Hem yıllardır o mutlu olsun diye susmamış mıydım? O mutlu olacak ise, kimi seviyor ise gider o kişiyi kendi ellerimle çıkartır getirirdim ama yeter ki güzel dudakları mutluluktan heyecandan birazcık da olsa gerilsindi.

Başı omzunda, elleri boşlukta sallanıyor derin nefes eşliğinde bir derdim var diye sessiz bağrışlar koparıyordu.

Bunu ancak gerçek manada sevenler anlardı. Onun her zerresini aklıma kazımıştım çünkü. Her hareketini, her mimiklerini, attığı adımda bile ne demek istediğini anlıyordum. 'Off İlhami'm off, ulan sana o gün herşeyi açıklayacaktım oysaki' başımı gökyüzüne kaldırarak maviliği arkasında saklayan grimsi bulutlara bakmaya başladım. Ellerim saçlarını bulurken, parmak uçlarım, yumuşak tutamları okşamamak için can çekiyordu adeta

<<<11 Yıl Önce>>>

"Ana ben çıkıyorum"

YASAKLI GÜNAHLAR    Where stories live. Discover now