22.

1.5K 102 86
                                    

Kontrol etmeden saldım. Bir kusur olursa affola. ❤️ keyifli okumalar

****

Emre: İlhami beni artık aramanı istemiyorum. Zaten üniversiteye başlayacağım. Seninle köyde kalıp daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için gidiyorum. Sakın peşimden gelmeye de kalkma. Hem senden alacağım kadarını aldım ben...)))
Saat: 12.19

Emre: Maalesef fazla pasif olup kendini çabuk teslim ettin bana. Çüküne biraz sahip çık, karını al tepe tepe kullan amına koyayım
Saat: 12.25

Ben: İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmazmış derlerdi. O kadar haklı bir sözmüş ki, ulan seni seven yüreğimi sikeyim. Oruspu çocuğu. Bu ihanetini asla affetmeyeceğim.
Saat: 16.25

*******

5 Yıl Sonra

Yerde dün geceden yağan kar vardı. Üzerimize ise şuan ayriyetten lapa lapa kar yağıyordu.

Sırtıma, sinek ısırığı gibi bir kar topu değdiğinde yerimde sıçrayarak arkamı döndüm, küçük bir beden tarafından bir kar topu daha atılıyordu bana

Son anda kahkaha atarak kenara kaydım. Ve eldiven takılı elimle yerdeki kardan biraz daha alarak, elimde toparlatıp koşarak sevincimin kaynağına fırlattıverdim.

Kahkaha atarak "Yaaaa baba dur yeter" diye kendini sırt üstü beyaz örtünün üzerine bıraktı. Hasta olmasın diye sıkıca giydirmiştim. Basında beresi, deri eldivenleri ve kalın gocuğu..

Bende onun hemen yan tarafına attım kendimi "Kardeşin uyuyordu değil mi aslanım?"

"Hı hı uyuyordu" dediğinde, hızla ayağa kalktım ve eğilip onu hoyratça karın içinden çekip kucağıma aldım.

Kıpmırmızı kesilen hokka burnuna minik bir öpücük kondurarak "Hadi bakalım, yemeğini ye, sonra da seni okula götüreceğim"

Başındaki mavi bereyle somurtarak "Off ya, gitmek istemiyorum okula. Hem karda yağıyor...Anlamıyorum bu öğretmen de hiç demiyor mu Ömer daha altı yaşında okula nasıl gelsin yahu!! kardeşini nasıl evde yalnız bıraksın"

Alt dudağımı ağzıma alarak hafiften dişleyip derin bir sevinçle kıkırdadım "Çok konuşma da len. Daha gidip kardeşine mamasını vereceğiz"

"Baba, bugün anneme gidelim mi? Bizi özlemiştir belki?" yüzüme öyle hasret kalmış bir bakış attı ki, yerimde donup kaldım.

Gözlerimi yumarak içime buz gibi havayı soluyarak "Oğlum, benim gözümün nuru. Hava bugün soğuk ama söz güneş çıksın götüreceğim annene"

"Imm olur. Hem çiçekte götürürüz. Babaannemin çiçeklerinden" minik elini ağzına götürerek sus işareti yaptı

Kapıya yetiştiğimizde, ayağımı yere vura vura sürtüp karları üzerimden silkeledim

"Hmm, ama babaannen kızmasın sonra"

Küçük ağzını büzüştürüp "Yok yok bana kızmaz. Geçen gün aldığımda birşey demedi"

Yanaklarını dişlerim arasına alarak, canını acıtmayacak bir şekilde dişlediğimde, bağırmak yerine ellerini boynuma atarak kucağımda kıvranarak güldü.

İçeri geçtiğimizde, Ömer'i yavaşça kucağımdan indirdim ve elimdeki ıslak kahverengi eldivenlerimi çıkardım. Ellerime baktığımda ise soğuktan kıpkırmızı kesilmişlerdi

YASAKLI GÜNAHLAR    Where stories live. Discover now