Lütfen yıldıza basmayı ve güzel yorumlarınızı esirgemeyin ❤️
******
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hatice'nin ağzından
Kucağımda ağlayan oğlumu uyutmak için saatlerdir sallıyordum ama bir türlü uyumuyor, kendini de, beni de huzursuz ediyordu.
Ne susuyor ne de uyuyordu. Muhtemelen karnında sancı vardı bu yüzden arada bir acı çeke çeke çığırıyordu
Geçen günkü gibi elimde bayılmasından ölesiye korkuyordum. Hatta o günkü olanlar aklıma her geldiğinde müthiş derecede tedirgin olup, diken üzerinde sık sık Ömer'in ateşini kontrol ediyordum
Merdivenlerden sesler gelince oflayıp, beşik yaptığım kollarımla Ömer'i biraz daha salladım kucağımda.
Kaynanam nihayet yukarı gelip "Hatice, kızım Ömer acıkmış olmayasın?" diye sordu. Onun henüz geçen günkü olaydan haberi yoktu.
"Yok aç değil, az önce yedi mamasını!" sesimi her ne kadar kontrol etsem de, yine de tavırlı çıkmıştı.
Peki tavrım kimeydi? Kendime miydi? Yoksa hiçbir şeyden haberi olmayan yaşlı kadına mıydı? Yada diğer iki herife miydi? Ama muhtemelen kendimeydi!!
"Alla alla gazı vardır belki...getir kızım bakayım?" hafif sarsak adımlarla yanıma ulaştığında Ömer'i ona uzattım. Sonuçta benden daha tecrübeliydi.
O da, hemen arkasında duran sandalyeye çöküp, Ömer'i kucağında biraz salladıktan sonra karnıyla kafes kemiği arasında bir yerde bir damar tuttu birkaç saniye.
Ömer'in sesi kulakları sağır edecek cinsten çıkınca tüylerim diken diken olup bacaklarım titremeye, yüzüm buruşmaya başladı. Oğlumun yerine o acıyı çekmeyi ne çok yeğlerdim.
Derken Ömer yavaş yavaş susup gözlerini uykuya kapattığında "Kızım sen git biberona biraz su koy. Çocuğun ağlamaktan boğazı kurudu" dedi ve Ömer'in ter olmuş alnını öptü.
Başımı sallayarak merdivenlerden koşar adım indim. Mutfağa yetiştiğim gibi önce belki mikrop kapmış diye biberonun başlığını yıkadım. Hemen ardından soğuk olmayacak şekilde hafif ılık biraz su koyup tekrar merdivenlerden koşar adım çıktım.
Kaynanama biberonu uzattığımda, biberonu elimden alıp Ömer'in ağzına iliştirdi. Ömer önce içmemek için direndi. Sonra hafif soğuk boğazına ulaşınca kana kana içiverdi.
Kaynanam Ömer'in ağlamaktan sıcaklanan ve ıslak yanaklarını baş parmağıyla okşayarak başını yukarı kaldırıp gözümün içine baktı
"İlhami nereye gitti Hatice?" diye sorunca, Ömer gözlerini açarak yine ağzından küçük bir inilti kaçırıverip gözünü karanlığa gömdü. Ömer'in uslu durması yüreğime biraz olsun ferahlık getirmişti.
