36.

1.2K 94 114
                                    

Merdivenlerden teker teker inerken, salonda koşturan oğluma baktım

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Merdivenlerden teker teker inerken, salonda koşturan oğluma baktım. Kendi kendine oyunlar oynuyor, koltukların etrafında tur atıyordu. Kızım ise beşikte uzanmış çizgi film izliyordu.

Son basamağı inmeden "Ömer! gel oğlum yüzünü yıkayayım" diye çağırdım.

Kolunu savura savura yüksek sesle "Tamam babaaa!! geliyorum"

"Oğlum bağırma!"

Ömer yanıma yetiştiği gibi bacağıma sarıldı. Başını yukarı kaldırarak "Baba, Sadık amca bugün de gelecek mi?" diye sordu.

Başımı salladım. "Gelecek, hatta..." üç saniye kadar kapı ziline kulak kesildim. Zil çaldığında ise gülümseyerek kapıyı işaret ettim. "Hatta geldi. Koş kapıyı aç. Sonra da yüzünü yıkayacağım"

Ömer söylediklerimi duymadan kapıya koştu. Kapı koluna asıldı. Kapı açılmayınca bana dönerek yüzünü buruşturdu.

"Off baba açılmıyor bu kapı!"

"Oğlum, kapıyı ileriye itekle biraz. Sonra da sürgüyü soluna çek"

"Tamam!" tam da dediğim gibi yaptı ve sonunda kapı ardında kadar açıldı.

Kollarını iki yana açarak "Sadık amcaaaa!" diye çığlık attı. Sadık elindeki ekmeklerle diz üstü çömelip, Ömer'i kucağına aldı ve her iki yanağını sıkıca öperek ohladı. Sonra da eliyle kendi yanaklarını gösterip öpmesini tembihledi.

Ömer'de aynı işlemi gerçekleştirdiğinde, yanımdan geçen diğer minik beden "Acaaaa" diye Sadık'a koştu. Sadık'ı bu kadar sevmeleri gerçekten çok takdir ettiğim bir şeydi. Acayip hoşuma gidiyordu.

Sadık Ömer'i indirmeden, tekrar diz üstü çömelerek Hatice'yi de kucakladığı gibi, doğruldu ve bir baykuşu andıran keskin bakışlarını benden almadan, bana doğru yürüdü

Ağzı kulaklarında "Günaydın. Sen niye koşmadın ki! Seni de kucaklardım" dediğinde Ömer ile kahkaha attık

"Sadık amca sen babamı kaldıramazsın ki, belin kırılır!"

Sadık Ömer'e döndü. Yüzündeki gülümsemeyi bozmadan "Yıllardır ben onu taşıyorum Ömer'im. Evvelallah Sadık amcan çok güçlüdür. Sen merak etme" diye karşılık verdi. Benim ruhuma da ağırlık bindirdi. Gülüşüm yüzümde donmuştu çünkü. Bir anda ruhum sıkılıverdi.

Sanki şuan şu cevaptan sonra yüreğimin üstüne bir taş koymuş gibilerdi. Yutkundum "Hoş geldin ve iyi ki geldin" dedim.

Sadık belini biraz büküp önce Ömer'i aşağı indirdi "Kahvaltı yapmadınız dimi?" diye sordu.

Benim yerime Ömer yanıt verdi "Yok Sadık amca. Seni bekledik"

Ömer'den bakışlarımı aldım. Elimi kızıma uzatarak Sadık'ın kucağından alacaktım ki inmemek için ağlak sesler çıkardı. Sadık'ta elini bana kaldırıp dokunmamasını söyledi

YASAKLI GÜNAHLAR    Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon