20.

1.7K 103 87
                                    

"Evet anne baktım. Başarı sıram 990. Sayısal puanım ise 488'li bir şeydi galiba" dişlerim arasına kıstırdığım dudağımla volta atıyordum odamda.

Çünkü hala başardığım şeyin etkisi altında çıkamamıştım.

"Ayyy olağanüstü, biliyordum başaracağını...Ee kimseye söylemedin değil mi?" heyecanlı bir şekilde cevabımı bekledi.

Son derece inandırıcı bir sesle "Yok anne, ilk seni aradım. Babamın telefonu kapalıydı zaten" dediğim an, cevabım beğenilmedi. Çünkü annem mırın kırın yapmaya başladı.

"Hmm, yani ilk beni aramadın" dediğinde göz devirdim. Ne farkediyorsa artık.

"Neyse neyse tercihler ne zaman peki, ona da baktın mı?"

"Bu hafta içerisinde tercihleri yaparız heralde" pencereden dışarıyı gözlemlediğimde, dedem iskemleye oturmuş çeşmenin yanında abdestini alıyordu. Ninem ise ortalıkta henüz görünmüyordu.

"İyi bakalım. Eğer yurtdışını istiyorsan araştırdığım birkaç üniversite var. İngilter.."

"Yok anne, İstanbul üniversitesi gelir büyük ihtimal. Zaten ilk tercihe İstanbul üniversitesi, ikinci sıraya Boğaziçi üniversitesini, üçüncüye de Marmara üniversitesini yazacağım"

"Hmmm, illa İstanbul diyorsun yani?"

Söyleyeceklerine kulak asmadan kendimden emin bir cevapla "Aynen öyle diyorum annecim" dedim

"Hayırlısı bakalım. Eee köy nasıl sıkılmıyorsun değil mi?"

Aklıma amcam ve yaptıkları geldiğinde bir süre sustum. Annem de bu sessizliğimden bir anlam arayarak

"Emre'm oğlum bir sorun mu var?" diye sordu.

Bahçede koşan siyah bir kedi gördüğümde sırıtarak "Yok annecim sorun yok, herşey yolunda" dedim.

"Emin misin? Bak bir sıkıntın varsa çekinmeden anlatabilirsin biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum ve iyi ki benim annemsin"

"Yerim...İyi bakalım oğluşum, iş beni bekler tekrardan hayırlı olsun. Eve gidince mutlaka görüntülü arayacağım sizi"

"Tamam annem, öptüm gül yanaklarından"

Ve telefonu kapattım. Gözlerimi dedemden ayırmadan büyük bir sevinçle onun bu tarafa gelmesini bekledim.

Çok geçmeden nihayet abdestini alıp, ıslak terlikleriyle pencereye doğru geldi ve duvara asılı havluyla yüzünü kurutarak yüzüme anlamlı bir bakış atıp 'Hayırdır' der gibi göz kırptı

Kısılı çekik gözlerim ve 32 dişimi gösterecek kadar sırıtarak "Dede sonuçlar açıklandı" diye büyük bir heyecanla sevincimi dilimden döktüm.

Dedem benim yüz ifademi görünce, son derece cana yakın bir gülüş bırakarak "Hayırlı olsun aslan torunum. Ee ne kazanıyorsun peki?"

"Daha belli değil ama büyük ihtimal doktorluk gelecek" dediğim vakit ağzı kulaklarına kadar gerilip, kocaman bir sesle köye duyurur gibi sevincini çok sesli dile getirdi

"HAAYYY MAŞALLAH, ŞÜKÜRLER OLSUN RABBİME, TORUNUM DOKTOR OLACAK, DOKTOR"

Kalbim ağzımda arkamı döndüğüm gibi koşarak bahçeye çıkar çıkmaz, dedeme sarıldım.

O da başımdan, şakağımdan öpüp "Hayırlı olsun oğlum" diye gözleri sevinçten sulandı ve şöyle devam etti "Doktor ol da bu köye tayinini iste oğlum. Buralarda doktor yok millet, perişan"

YASAKLI GÜNAHLAR    Where stories live. Discover now