Oğuz beni arkasına almış iki elimi de arkadan sımsıkı tutuyordu.
Askerler özel operasyon kıyafetleri içindeydiler.
Bir grup asker mağaraya girdi.
Diğer bir grup askerse hiç istifini bozmadan bize karşı donmuş vaziyetteydiler.
Görebildiğim kadarıyla çok kalabalıktı ortaklık.
4 helikopter dağ yamacına inmiş.
İki tanesi de havadan yeri tarıyordu.
Ne ben ne de Oğuz durumu anlamıştı.
İçlerinden komutanları olduğunu düşündüğüm birisi Oğuza yaklaştı.
Oğuz elimi daha çok sıktı.
Adam İngilizce
''Kızı bize ver'' dedi.
''Önce beni öldür''
Ben arkasında kedi gibi kalmıştım
Ne döndüğünü bilmiyordum.
Bu teröristlerin Amerikadan beslendiğini çok iyi biliyordum ama
Azad'ın kolu da buraya ulaşacak değildi ya.
Alt kademelerden kıytırık birisiydi.
Asker tekrar konuştu.
''Size zarar vermeyeceğiz sadece iyi olduğunuzdan emin olmak istiyoruz.
Helikopter ambulansına gidip sağlık kontrollerinden geçmenizi istiyoruz'' dedi.
Oğuz da
''Kız nereye ben oraya'' diyerek son noktayı koydu.
Asker onaylayıp o kadar operasyondaki askerlerin arasından koridor açarak
helikoptere yönlendirdi.
Helikoptere ilerlerken bile Oğuz kendini bana siper etmişti.
Bu insanlar ne istiyordu bizden anlamış değildim.
Helikoptere kadar bize komutanları eşlik etti.
Dediği gibi de helikopter bir ambulans şeklinde dizayn edilmişti.
Bindiğim an oradaki doktorlar her yerime bakmaya başladılar.
Çok fazla bir yaram yoktu.
Kaşımın kanayan yerine pansuman yaptılar.
Oğuz asla elimi bırakmadı.
İkimiz konuşamıyorduk da.
Aslında tedirgindim.
Oğuz da kaya gibi sert duruyor
Ne ağzından bir şey çıkıyor ne de bir şey yapıyordu.
İşimiz bittiğinde helikopterden indik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...