Parisin arka sokaklarında,
Şimdilerde zencilerin hakim olduğu gettolarda,
Henüz sınıf ayrımı bu kadar belirsiz değilken,
Fakirler zenginlere özenmeden,
Zenginler de kendilerini halktan saymadan hemen önce
Küçük bir evde minik bir kız çocuğu doğdu.
Gözlerini açtığı soğuk evdeki son sıcaklık annesinin onu öperken verdiği son nefesiydi.
Kardeşlerin en küçüğü olarak dünyaya gelen bu kız,
Sadece yaşça değil kaderiyle de en bahtsız olanıydı.
Kendisinden yedi sekiz yaş
-Kayıtlarda bu yaş daha küçük görünse de -
Büyük ablası tarafından kah yardım toplayarak
Kah da dilenerek büyüdü.
Fakat banliyölerde yaşayan bu küçük aile,
Biliniyordu ki
Hasta babaya bakan çocuklar,
Cılız bir ışık altında her gece toplaşırlardı.
Hasta babalarıysa
Ne kadar ölmek istese de
Bir türlü zamansız gelen ecelle anlaşamaz,
Çocuklarına yük olduğunu hissederek günden güne
Çukurlaşmakta olan yatağına kendi mezarını kazardı.
Rivayetlere göre kesin olmasa da üç kardeşin en büyüğü
-Erkekti-
Her sabah Paris'in lüks semtlerinde dolaşır,
Zenginlerin paralarına uğursuzluk gelmemesi için
Şoförleriyle ya da hizmetçileriyle yolladıkları paraları
Kıyafetleri ya da yiyecekleri toplardı.
Absürttür ki
Bu üç kardeş lüks yiyecekleri iyi bilir hale gelmişlerdi.
Hatta kendi kendilerine
Ekmek bulamıyorlarsa pasta yemek tabirinin
-kısmen tarih bu sözü saptırsa da-
Oldukça uçlarında yaşıyorlardı.
Günler birbirini kovalarken abileri
Artık Paris sokaklarında zenginlerin vicdan mahsüllerini toplamaktan daha farklı bir iş yapmaya başlamıştı.
İki kız kardeşin bundan haberi olması da gerekmiyordu.
Küçük kız kardeşin ilk okula başlama yaşı geldiğinde
Abileri Paris'in nispeten daha iyi bir yerine taşımıştı sıcak yuvalarını.
Karanlık adamlarla iş yaptığını bilmeyen minik kızımız
İlkokul yıllarında özel kolejlere gitti.
YOU ARE READING
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...