Beni tekrar yalnız bıraktı.
Daha değil.
Şimdi değilse ne zaman?
Ah Ceylan.
Aşk belki de ciddi anlamda aptallık.
Nasıldı o yokken.
Her şey rayındaydı.
Sen vardın.
Senin hayatın vardı.
Sadece ve sadece.
Görevlerin vardı.
Basitti hayatın.
Duygun yoktu.
Ağlamak yoktu.
Can acısı yoktu.
Şimdi ne var elinde?
Yarınını bile planlayamıyorsun.
Bırak yarını bugününü bile planlayamıyorsun.
Aptalca şeyler yaptırıyor aşk sana.
Kıskandırmak
Kıskanmak.
Sinirlenmek
Affetmek
Sığınmak.
Kendine Gel Ceylaan.
Sen bu değilsin.
Unut onu.
Burada yokmuş gibi.
Bay x miş gibi düşün.
Ertele.
Ertele.
Oğuzun yüzünü görmüyorsun.
Aslında ne büyük şans.
İşine odaklan
Sonrada siktir git buradan.
Çantamdan telefonumu çıkardım.
Altay aramıştı.
Dediğim şeyi bulması o kadar kolay değildi.
Onu arayarak çıktım tuvaletten.
Ortalık sakin gibiydi.
Koridorun sonu salonun başında durdum.
''Söyle''
Altay anlatmaya başladı.
''Ceylan bu kasa nerede bilmiyoruz henüz.
Kamptan gidecek bilgiler var.
Kasaya ulaştırılacak.
Bir teslimat olacak.''
Durdum.
Tavana baktım.
Bir yolu var mıydı?
''Babamı ara jet ayarlasın.
Hakkariye dönüyorsun.
Orada benim timimi alıp kampa doğru gideceksiniz.
Teslimat olacaksa fazla zamanınız yok.
Sadece izleyin Altay.
BINABASA MO ANG
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...