Alev aldı buralar

8.5K 466 30
                                    

Ceylan

''Seni o ormanda öldüreceğim Oğuz komutan!'' dedim dişlerimin arasından.

Çünkü bu parkurlar benim pestilimi çıkarmıştı.

Timdekiler artık bayılacak noktaya gelmişti.

Selim bile nereden çıktı bu iş der gibi bana bakıyordu.

Ben mi?

Ciddi anlamda hamlamışım.


Ama burada her yerden ateş açılıyordu.

Dağdan bile zordu.

Hele çöl?

Lanet bir çöl simülasyonu vardı.

Ve çok sıcaktı.


Askerler ve ben parkurun sonuna geldiğimizde yani çölde tam artık çıkmaya hazırlanırken ve neredeyse herkes yaralıyken.

Kolundan bacağından küçük yaralar almış olsak da keyfimiz hiç yerinde değildi.

Üstümüze bir de dalga geçer gibi yumurta ve un dökülmüştü.



''Evet komutan gerçekten şuan seni ormanda öldürmek için son parkura hazırım!''


Selim kendi kendime konuştuğumu duymazlığa getirip

''Komutanım önce duşlara sonra da şu sıyrıklara baktırmak için revire götürüyorum askerleri ''dedi.

Kafamı sallayıp saçıma bulaşan bu yumurtaların nasıl çıkacağını düşünüyordum.

Hem de unlu.!

Tam bordolara göre bir eşek şakası!


Krep gibi bir şey oldum resmen.

Ve kıçım sikildi.

Askerlerimi koruyayım aman mayına basmayalım aman tuzağa düşmeyelim derken kendimi ölü gibi hisssediyordum.

Hemen duşa girmeliydim.


Tugaya doğru ilerlerken diğer parkurdan her yerinde sıyrıklar içinde çıkan biri daha vardı.

Gül!

O kadar garip görünüyordu ki.

Robot gibiydi.

Saçları balçık olmuş

Elmacık kemikleri sıyrılmış,

Burnu yamuk mu onun?

Sanırım kırılmış

Bacağı aksak bir halde tugaydaki odalara doğru ilerliyordu.

Ve pek de sağlam bir psikolojide olduğunu söyleyemezdim.

Fakat ben Oğuza ne yapacağımı biliyordum.


Odama gittim ve yumurta kokusu çıkana kadar duştan çıkmadım.

Kanayan yerlerime baktım.

Bir iki saçma saplanmıştı omzuma cımbızla onları çıkartıp bandajladım.

Kurşunlardan sonra bunlar sivrisinek ısırığı gibi geliyordu.

Aklım Gül'deydi.

-----------------------------------------

512Where stories live. Discover now