Tanışma

10.6K 568 31
                                    

Oğuz.


Kahkaha attım.

Yavaş gel !

Kolay mı lan o.


Asker yüzüme bakıyordu.


''Ne zaman olacak asker?'' dedim.


''Bugün gece yarısı komutanım ''dedi.


Tugayın nöbetteki asker ve komutanlarını araştırmam lazımdı.

Bunlara yardım eden bi şerefsiz olmasa bu işe kalkışamazlardı.


''Kaç kişi olacaklar?''


Asker kağıdın altını işaret etti.


Kafamı salladım.

''Kimseye haber verme asker.

İçeriden yardım edenler var.''


Onlar da ortaya çıksın bakalım.


Elimdeki kağıdı katlayıp cebime koydum.

Helikopter pistinin olduğu yere çıktım.

Ceylan talim sahasında askerlerine eğitim veriyordu.

Son derece ciddiyetle.

Uzaktan gülümsedim.

Bizim bordolar ne alemdeydi acaba?


Serdara eğitim veriyor olmalılardı.

Atış taliminin biraz ilerisinde parkurda gördüm onları.

Yavaş yavaş yürüyerek yanlarına geldim.


Bildiğin çocukla dalga geçiyorlardı.

Çocuğu feci zorlamaya başlamışlardı son günlerde.

Karışmazdım.

Aynı yollardan biz de geçmiştik.

Çelik gibi sinirler için bu gerekiyordu.


Çocuk şimdi halata tutunmuş beş metreden ip üstünde karşıya geçmeye çalışıyordu.

Bizimkiler de üstüne plastik mermi sıkıyorlardı.



''Mevzu var'' dedim.


Hepsi birden toparlandılar.


Serdar ipin üstünde kalmıştı.


Toparlandıklarında cebimdeki kağıdı çıkardım.

Sırayla elden ele dolaştırdılar.

Her kağıdı veren küfür savuruyordu.


''Ne düşündün?'' dedi Barış


''Saklanalım,

Bakalım adamı görünce kurşun sıkmayan kimler?''

512Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin