512

Karakol

Oğuzun odası?

Oğuz

Odası

Birlikte.

Sakin ol.

Eğer aralarında bir şey geçse direk söylerdi.

Çekinmezdi bu kız.

Sadece öyle düşünmemi istiyor.

Sakin ol.

Oğuz asla ve asla böyle bir şey yapmaz.

Ona bu fırsatı verme.

İfadesiz bir suratla ona bakakalmıştım.

Ayağa kalktım.

''Asteğmenim ben işimle diğer şeyleri pek karıştırmam.

Size de aynısını öneririm.

Bu konular sizinle konuşmaya açık şeyler değil.

Operasyonla ilgili bir konu olduğunda seve seve.

Ama sanırım küçük sohbetimiz burada bitti.''

Diyerek ayağa kalktım.

Kendimden bu kadar metaneti sakinliği beklemezdim doğrusu.

Ama bahsi geçen şahıs Oğuz olunca bana yaptığı bu iğrenç konuşma değersiz kalıyordu.

Tabii ki Oğuzun bu konuda verecek bir hesabı vardı orası ayrı.

Ama ilişkimizdeki şeyler ikimiz arasında üçüncü kişiye yansıtılmadan çözülmeliydi.

Kızın bu kadar sığ kafalı olması beni delirtiyordu.

Ben operasyon diyorum.

Askerler diyorum.

Kız bana kalkmış Oğuz diyor.

Zaten aranızda bir şey geçseydi sen koşa koşa gelir bana söylerdin yavrum.

O kadar da salak değilim.

Böyle düşünür dururken aklımda operasyonla ilgili farklı bir şey daha vardı.

Santral odasına girdim.

Burada telsizlerle ilgili her türlü şey vardı.

Asker ayağa kalktı.

''Operasyon için bir tane daha fazladan telsiz istiyorum.

Ne zaman elimde olur?''

Asker hemen bir tane daha verdi.

Kodunu söyledi.

Telsiz senkronizasyonlarımızı ayarladı.

''Bu telsiz için imzalamam gereken bir yer var mı asker?''

Sonuçta tugay tarafından sürekli dinleniyorduk.

Asker hemen bir kaç form getirdi.

Kendisi doldurdu.

''Bu sesler ne?'' 

Bildiğin yan oda da kavga vardı.