İstihbarat

9.5K 515 11
                                    

Elleriyle kapattığı ağzımı yavaşça gevşetti.

Gülümsedim.

Boynumdaki elini çözdü.

Yaptığı hatanın farkına varmıştı sanırım.

Arkamı döndüğümde arkasını dönmüş çenesini sıvazlıyordu.


Bak böyle yakalanırsın Oğuz bey!

Ne o engel olamadın mı kendine?

Komple sıfatını değiştirsen neye yarar?

Sen bana böyle sarıldığın sürece.

İç çektim.

Özlemişim be arkadan sarılmanı.



Çantamı odadaki konsola yavaşça iliştirdim.

Sakin adımlarla salon diye tabir edebileceğim odanın kısmına doğru yürüdüm.

O çoktan bir koltuğa çökmüş oldukça gergin bir halde halıyı izliyordu.


Geçip karşısına oturdum.

Bacağımdaki yırtmaçla ona güzel bir ziyafet çekiyordum.

Bu da onun sabrını zorlamamın bir yoluydu.


Bir şey demesini bekliyordum.

İçimden zafer çığlıkları atarken.

Beni tanıdığı için önce hasar tespiti yaptı.

Bu kadar sessiz durmam hayra alamet olmayacağı için

Hasar oldukça büyüktü.


Kafasını kaldırdı bir müddet sonra.


''Yanlış yapıyorsun '' dedi sakin  bir sesle.

Nefesini sesli bir şekilde bıraktı.


Ellerimi dizlerimin üzerine koyup çenemi dikleştirdim.


''Operasyonu siz yönetseydiniz

Buna siz karar verebilirdiniz.

Sahi sizin adınız neydi?'' dedim 


Oyun benim için eğlenceli bir hale geliyordu yavaş yavaş.

Keyfi büsbütün kaçmıştı.


Yüzünü çevirdi

Derin bir nefes aldı.


''Operasyonu yönetmek..'' gülümsedi.


Ah Oğuz sen hiç değişmez misin?

Bin bir suretle de gelsen karşıma.

Aynısın hep.

Güvende hissettiğin tek operasyon kendi yönettiğin operasyondur.

Ama bu sefer bana güveneceksin.

Benim tuttuğum direksiyonda 

Yolcu olacaksın.

512Where stories live. Discover now