Arap baharı

7.2K 436 16
                                    


Uçak bizi aldığında içinde fazlaca sağlık personeli vardı.

Üzerimize geçirdikleri battaniyeler ve sayısız testlerle sonunda babamın benim için ayarladığı tesise iniş yaptık.

Önden ben indim.Gül de beni sessiz adımlarla takip ediyordu.


Babam gelişimizi haber almıştı(elbette ki!)

Bizi eve giden taşlıkta karşıladı.

Elinde siyah parlak bir baston.

Beyaz bir takım elbise giymişti.

Bense ıpıslak karşısında duruyordum.

Dişlerimi sıkarak ona baktım.


Yüzü ifadesizdi.

Bir süre durdum.

Sonra sert adımlarla yanından geçerken bağırdım.


''Konuşmamız lazım.

Hem de hemen!''


Üzerime ısınmam için verdikleri battaniyeyi de yere fırlatarak tesise girdim.


Gül de aynı sert adımlarla beni takip edip kendisine tahsis edilen odaya girdi.

Bir çok kere buraya gizlice gelmişti.

Yabancısı değildi.



Ben kendi odama geçerek üzerime olası bir operasyon için giyebileceğim süngerimsi kıyafetimi giydim.

Islak saçlarımı bir çırpıda toplayıp sinirden titreyen ellerimi dizginleyerek babamın bulunduğu odaya geçtim.


Onu görür görmez elimde olmadan bağırmaya başladım.


''Nesin sen?

Kimsin?

Babam olmadığın kesin de kim olduğunu çıkaramıyorum!

Beni kullandın.

Kasayı almak için beni kullandın.

Uzun vadeli bir plan mıydı?

Oğuz ve ekibine işini gördürmek için beni mi kullandın?

Kızını mı ortaya attın.

Ya da şöyle sorayım senin gerçekten kızın mıyım?''


Son söylediğime hafifçe güldü.


Bastonunu bir kere vurdu.

''Yeter Ceylan'' dedi.

Yüzü ciddileşti.


''Kızım olmasan her şey daha da kötü olurdu inan bana.

Şimdi şu senin saçma ithamlarına gelirsek.

Sen benden bilgi istedin verdim.

Fazla ya da eksik bilgi bile vermedim.

İstediğin kadarını verdim.''

512Where stories live. Discover now