Her şey

10.1K 541 41
                                    

Ceylan.

Baktım.

Baktım.

Askerler alkışı kesti.

Baktılar.

Oğuz.

Baktı.

Sallanan adama baktım.

Oğuza baktım.

Gözleri o kadar emindi ki söylerken.

Şimdi sadece bekliyordu.

''Daha çok çalışmalısın komutan'' dedim ve yürümeye başladım.

Öldürdüğü adamın yanında evlenme teklifi mi olur.

Diz çökmesi gerekirken direkten bana sesleniyor.

Hayır sanki beyimiz Rapunzel.

Ölmüş adam bana bakıyor

Ben Oğuza.

Herkes de bize.

Daha az romantik ortam olamazdı herhalde.

Bir de Sevdanın akşam dedikleri aklıma takılmıştı.

Oğuzu tanıyordum ama bilmiyordum.

Geçmiş

Gelecek

Şimdisi

Öncesi.

Benimki ne güzel bir dosyanın içinde.

Ne ararsan var.

Paketli.

Oğuz beyinki Pandora'nın kutusunda.

Ben yürürken Oğuz direkten atlayıp yanıma koştu.

Kolumu tutup çevirdi.

''Ceylan bu sefer neden olmadı kızım?'' dedi sabırsızca.

Kolumu çektim.

'Oğuz yani sen direkte ben aşağıda

Adamın biri sallanıyor.

Biri bana sorsa nasıl teklif etti diye ne diyeceğim.

Adamın birini bayrak direğinde sallandırırken mi diyeceğim?

Biraz adab öğren ya!'' dedim yakınarak.

Nefesini verip başını öne eğdi.

Haklı olduğumu anlamıştı.

E bi zahmet yani.

Arkadan da ekibi bize doğru yaklaşıyordu.

Dalga konusu olmasına içim el vermedi.

O yüzden istifimi bozmadan başladığım yürüyüşü sürdürdüm.

Oğuz da üstelemedi.

Tugaya girdiğimde herkes çatışmanın şokundaydı.

Ben sanırım ruhsuzluğumu son raddesine kadar kullanıyordum.

Revirin önünden geçerken sabahki hemşire yakaladı beni.

''Sizi gördüğüm iyi oldu'' dedi gülümseyerek

Beni revirin içine çekti.

Ben de gülümsedim.

Zaten şurada kaç bayandık.

Hemen beni sandalyeye oturttu.

''Yaranıza bakalım.''

512Where stories live. Discover now