Şiş-MAN (TAMAMLANDI)

Bölüm 4

Sen Android iken ben İos idim bebeğim...

***

Sümeyye ile evlerimiz ayrı yerlerdeydi maalesef ki. Benimde yurt dediğime bakmayın, kız apartın da kalıyorum, kısacası kız yurdunun güvenlik olmayan hali. Kayıt olurken zaten ev konforunda bayan apart deyip babamı kandırmıştı şerefsizler. Neyse mezun olurken onlara bir kaç sözüm olacak, kafamın kenarına bunu not ettim.

Kaldığım odaya girdiğimde Verici odadaydı. Onun adını vermeyeceğim. Lakabı Verici. Her şeye ve herkese verdiği için ona bu ismi takmıştım. İnanın bunu dememe sinirlenmiyor aksine mutlu oluyor. Onu olduğu gibi kabul eden tek insanmışım.

"Nerede kaldın acıktım seni bekliyorum."

"Çarşıdaydım Verici, sen nasılsın?"

Kendimi hala toplamıyorum o rakamdan sonra. Kimse bana yemek falan demesin tamam mı? Bu saatten sonra kimseye yemekte eşlik etmiyorum. Sağlıklı besleniyorum. Hem sporda yapacağım. Mis gibi veririm bence bu kiloyu ben. Hem 20 kilo vermek bu kadar zor olamaz. Değil mi ama?

Telefonumu cebimden çıkarıp Çınar'a mesaj atmaya karar verdim.

"Sabah 6:00'da uyandırmaz isen asla kalkamam ve oraya gelemem. Diyette yapacağım sanırım."

Lan böyle şey yazılır mı o yakışıklıya? Tüm yazdığımı silip beklerken bildirim sesiyle telefonuma döndüm. Aha Çınar vallahi de billahi de Çınar!

"Zeynep müsait misin?"

"Tabii ki."

"Nasılsın?"

"İyiyim Çınar, sen nasılsın?"

'Sen nasılsın?' yazarken içimden 'Ayy senii yerim resmen evlilik teklifi ediyor bana!' diye söylenmeden edemedim tabii ki.

"İyiyim. Bir heyecanlıyım. İlk defa böyle güzel bir kıza yaşam koçluğu yapacağım."

"Zaten koçluk yapmazsan bu koçu bayramda kesecekler."

Ne dedim gördünüz mü? Ne dedim!!! Resmen kendimi rezil ediyorum ve bu konuda müthiş şekilde tepeye çıkıyorum. Cevabı on bin milyon yüz gülücük gönderdikten sonra onu güldürdüğüm için sevindim salak gibi.

"Sen çok hoşsun ya. Sabah olsun da seni biraz terleteyim istiyorum."

Terletmek???

'Çınaaar aklıma kötü kötü şeyler geliyor bak!'

'Yaaa Çınaaar sensin o hoş.'

Gözlerimi kısıp hangisini yazsam diye düşünüyordum. Karşı yataktan gelen yastığa küfür ederek karşılık verdim.

"Ne oluyor eminim Selim'e böyle gülmüyorsundur."

"Ne güleceğim o Android'e be, ben İos'a geçtim bebeğim."

"Ay! Yoksa Barış mı!?"

"O değil. Ama o da olacak. Ya da olmasa da aşkımı kalbime gömebilirim Verici. Gömerim değil mi?"

Dedikten sonra çenemin titremesini engelleyemedim. Ah bu duygusallık. Reglim falan geliyordu heralde. Her bok olayda çenem titreyip burnumun ucu yanmasaydı keşke.

"Yaa ağlama ama tosunum neden ağlamak yerine bir şeyler yapmıyorsun. Mesela onun için bir şeyler yap. Git açıl."

"Kolaydı değil mi? Halime bak Verici. Şu halime bak. Kaç kiloyum biliyor musun?"