Bölüm 30

4.4K 356 38
                                    

Okuyup vote vermeyenlere teessüf ederim yani..

Ağırdan alsak ya her şeyi... Mesela ben etin en ağır ateşte pişenini severim. Testi kebabı mı dediniz? Yok canım diyetteyim almayayım.. Bir içli köfteni alırım ama...

Dedikten sonra koşarak evden çıkmış ve beni bu kafamdaki düşüncelerle evin ortasında bırakmıştı. Ulan geri zekalı! Daha bir ay olmadı biz tanışalı ne annesi ne babası sen ne yapıyorsun? Ki bana bir sor bakalım ben tanışmak istiyor muyum? 

"Aptal! Ben sana aşık bile değilim Çınar!"

Bu cümleyi söyledikten sonra göğsüm sızladı. Aynı evde yaşıyorum. Aynı yatağa yatıyorum. Aynı tabaktan yiyorum ama aşık değilim. Bu iç savaşım beni öldürecekti. Şimdi bir karar vermeliyim. Gitmeli miyim? Kalmalı mıyım? 

Kendime bir söz verdim bu adam benim umudum dedim. Mucizem dedim. Ona karşı sadık olmalıydım. Çok değil az önce ayaklarıma kapanıp Barış'la konuşmamamı söyledi. Bugün onun sözünü dinleyip bunu yapabilirdim. Kalkıp hazırlandım. Hava iyice soğumuştu. Malum ekim ayının sonlarındayız. Kafama bir şapka geçirip evin anahtarlarını da çantama atıp çıktım.

"Günaydın."

"Günaydın Eyüp."

"Çok günah."

"Günah olan ne?"

"Onunla aynı evde yaşaman."

"Zorunluluktan bir kaç güne gideceğim zaten. Of sana ne be sana açıklama yapmak zorunda mıyım?"

"Sadece söyleyeyim dedim. Dünya hayatı dışında bir hayat daha var Zeynep."

"İmam mı oldun bir de başıma?"

Arkamı dönüp merdivenlere yöneldim. Bir yaratıcının olduğunu biliyorum. Elimden geldiğince ibadetlerimi de yapmaya çalışıyordum ama durup bana ayak üstü din dersi veren adamada haddini bildirmeyecek değilim.

***

"Sümeyye canım neredesin?"

"Fakülteye girmek üzereyim şimdi. Geliyor musun?"

"Evet az kaldı besyo tarafındayım. Kantinde bekle beni olur mu?"

"Beklerim canım hadi görüşürüz."

İşte başlıyorduk. Barış'la iletişime geçmeden durulan birinci gün!

"Gizem neredesin canım?"

"Yeni çıktım evden on dakikaya okuldayım."

"Gizem bir şey oldu."

"Kız ne oldu! Hamile misin?"

"Salak salak konuşma be Çınar'ın da bir midesi var."

"Doğru zaten Çınar dini vecibelere bakan birisi."

"Sikicem ama sabahtan beri dinimi sorgulayıp durmayın lan!"

"Ay sen neden aradın?"

"Sabah Çınar Barış'la iletişime geçmemem için benden söz aldı. Ve akşama anneleriyle tanışıcam."

"Ayy Sümbül teyze ile mi?"

Sesi öyle sevinçli geliyordu ki sevincini kırmak istemedim.

"Sümbül Gül Lale bilmem ben adını sanını. Bana yardım et Barış konusunda..."

"Gelince konuşuruz bebeğim az kaldı."

Arabasıyla geldiğini anlamıştım. Bende fakülteye ilerlemiştim. Dakika bir gol bir Barış bir köşede sigara içiyordu kızların arasında.

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin