#3

3.2K 224 65
                                    

Merhaaba! Uupuzun bir zaman sonra ZeyNar için geldim^^

Keyifli okumalaaar

***

Mezun olalı altı ay olmuştu. Küçük bir şirkette işe girmiştim. Çınar'ın yakın arkadaşının şirketi idi. Beni tanımadığı patronlara emanet edemezmiş beyefendi! Neyse ki söylenmelerime bol bol katlandı ve sadece sustu. En sevdiğim! 😍

Bir şey diyeyim mi? İstisnasız her sabah kocaman yatakta üzerimde  uyanmasına da alıştım. Evlilik sevgililikten çok farklı oluyormuş. Sevgiliyken bir şeyleri erteleyebilirken evlenince ı ıh! Mümkün değil ertelenmiyor. Yarın iş var, yemek mi yapman lazım, uykundan feragat edip o yemeği, o temizliği yapacaksın.

Neyse ki bizimki pek o konularda sıkıntılı değil. Halledebiliyoruz şükür.

'Zeyneeep! '

'Efendim Çınar? '

'Akşama spor salonuna gidicem benim çantamı hazırlar mısın? '

'Hazırlarım ama geç kalıyorum işe, görüyorsun. Çok yoruyorsun beni geceleri çok! '

'Ama çok güzel değil mi?'

O öyle bana dik dik bakınca bacaklarımın üzerinde duramaz hale geliyordum. İş falan hak getire. Vücudumda öyle bir his oluşturuyor ki bir bakışıyla...

'Hazırlarım, şey sen git akşam bende gelirim spora gelirken getiririm olur mu?'

'Olur sevgilim. Bak yemeğini düzgün ye vitaminlerini al şu sıra tam grip havası, hasta olmanı istemiyorum. '

'Tamam canım hadi iyi işler. '

Evden çıkınca salona doğru ilerledim. Koltuğa oturup bir etrafa baktım, sabah dokuzda yorulmuş hissediyordum kendimi. Vücudum alarm verecekti uykusuzluktan artık. Sabah kahvaltımız mutfakta sere serpe duruyor ve ben işe geç kalmama rağmen oturuyordum. Çınar gidince düşündüğümden daha yorgun olduğumu fark ettim. Defalarca kendime hadii Zeynep kalk ve işe git desemde kalkamadım.

Elim koltukta telefonu bulduğunda saat dokuzu yirmi geçiyordu. Satın almadan gelen mailleri şöyle üstün körü kontrol ettikten sonra Kerem'i aradım.

'Günaydın Kerem. '

'Günaydıın, tam sizin oradan geçiyorum alayım mı? '

'Yok şey bende ondan aradım. Ben bugün gelemeyeceğim, biraz rahatsızım. '

'Ha tamam iyisin ama değil mi? '

'İyiyim genel bi yorgunluk diyelim. Yarın gelirim. '

'Altı aydır sadece pazarları izin yapıyorsun. Bak patronun yengesi sıfatından istersen bir hafta izin verebilirim. '

'Hay yengene senin, hadi size iyi işler tabii bensiz nasıl iyi olursa.'

Kerem kahkaha atarak telefonu kapatmıştı. Çınar'ın arkadaşıydı en az onun kadar tatlı, sevecen, iyi niyetliydi.

***

Mutfağı toparlamadan yatağımıza geri dönmüştüm. Hala sıcacık ve mis gibi Çınar kokuyordu. Islak bornozunu yine asmamış ve yatağa fırlatmıştı biraz sinirlenip yere attım bi de aramızda kalsın ama tekmeledim. Bunu yapıyorum bazen sinirlenince. Yakalayınca saf sinirimi görüyor ve bir daha o hareketi yapmıyordu^^

Bedenimi yatakla buluşturduğum da vücudum dinlenmek için çığlık atıyordu. Bir söz var hani yorgunluktan uyuyamamak diye. Şu an onu yaşıyorum. Yatak batıyor sanki, keşke Çınar olsaydı da sırtımı ona yaslayıp uyusaydım...

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now