Bölüm 5

6.5K 464 77
                                    

Hepimize iyi kötü bir şeyler oldu bir sana olmadı hayret!


****

Kampüse yürüyene kadar hiç konuşmadık. Yavaş adımlarla o benim yerini bile bilmediğim kampüsün koşu yapılan bölümüne gelmiştik. Gerçekten üç senedir bu okulda okuyor muydum? Sor bana en iyi tavuk çökertme nerede yenir bilirim. Ama koşu sahasından haberim yok. Sonra vay efendim yüz yedi kilo oldum. Olursun tabii.

"İç savaşın bittiyse başlayalım mı?"

"Efendim?"

"Kampüse gelene kadar benimle konuşmak yerine kendi içini yedin fark etmedim mi sanıyorsun?"

"Besyo dışında psikoloji falanda mı okudun sen?"

O mükemmel gülümsemesiyle içimdeki sıkıntıları atmama yardımcı olmuştu. İki günde bir insana ne kadar alışabilirsiniz sorusunun cevabı kesinlikle benim için farklıydı. Bana tatlış davranan herkese hemen alışabilirim. Ama kötü davrananlar kaçsın benden. Gözüm döndüğü vakitte etrafımda bulunmak istemezsiniz.

"Bir kaç tur tempolu yürüyelim. Daha sonra ısınınca koşarız ne dersin?"

"Hoca sensin."

Önden yürüyeceğini düşünürken beni öne doğru itip seslendi:

"Önden yürü de azcık kız keseyim."

"Pardon beni mi keseceksin?"

Etrafa bakınıp bana geri döndü.

"Gördüğüm kadarı ile senden başka bir kız yok buralarda?"

"Ya Çınar sabah sabah hiç hoş değil yürü hadi."

Gülerek bir kaç adımda yanıma yetişti. Hızla yürümemize devam ederken nefesim daralmaya başladığını fark ettim evet on dakika içerisinde tıkanmıştım. Normal yürüsek iyiydi de bu tempolu bizi bitirdi be hacı! O ise önden yürümesine devam ederek Tarkan'dan Ölürüm Sana şarkısını söylüyordu. Arkada ellerimi dizlerime koyup onun kalçasını izlemeye koyuldum. Siyah eşofmanını tam belinde sabitlemiş ve kalçasını tamamen kaplamasına izin vermişti.

"Fiyyuuv kırk yıllık yoğurtçuyum böyle kase görmedim bee."

Bana dönüp kahkahalarla gülmeye başladığında afalladım. Resmen bu duyguyu anbean yaşadım. Damarlarım titredi, kemiklerim çıtırdamaya başladı.

"Lütfen dışımdan söylemediğimi söyle bana."

Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını sağa sola salladığında kendime bir söz verdim. 'Bir daha erkekler hakkında ne içinden ne dışından yorum yapmayacaksın.' Verdiğim sözü tutma süresi sadece beş saniye sürmüştü orasını hiç karıştırmayın. Bu arada sesi çok hoştu az önce şarkıyı mırıldanırken ona dikkat etmiştim. Durduğum yerde doğrulup gözlerimi gözlerine diktim.

"Hadi bakalım Zeynep! Bu kadar dinlendin yeter bence. Bir turda koşalım."

"Bir turcuk mu?"

"Demek az buldun. İki turcuk."

Gözlerini birbirine yaklaştırmış ve kaşlarını çatmıştı. Tövbe estağfurullah! Bu ne tatlılık be!

Birinci tur bittiğinde nefesi götümden alıyordum. Lan Zeynep! Sen akıllanmayacaksın değil mi? Adam ne güzel sana bir tur teklif etti sen illa kaşındın. Hak ettin şimdi o nefesi bilumum yerlerinden alarak ikinci turu tamamlayacaksın.

***

Son dakikalarda yere uzanmış tepemizdeki spot lambalarına bakıyorduk. Terlemekten buharlaşacaktım. Çok basit hareketlerle tüm vücudumdaki kasları çalıştırmıştı. Allahım mıncığım bile acıyor ya! Nasıl kalkacağım buradan diye düşünürken tek hareketle yerden kalkıp bana elini uzatmıştı.

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now