Bölüm 55

3.7K 305 45
                                    

ilk defa bu kadar uzun ara verdim. Sebebi inanın ne bende bilmiyorum. Sizlere keyifli okumalar!


***

Şimdi ne bok yiyeceksin Zeynep Hatun? Ettiğin her söz bir gün olur sonuçta da lan daha bir saat geçmişti o ettiğim sözün üzerinden! Ah o dillerim kopsun. Ne yapacağım? Nasıl kabul edeceğim ben bu teklifi daha çok erken hem Barış...

"EVET!"

Ahanda buradan gidip sana da gelinlik alırsınız Çınar aceleci birisi sonuçta mezuniyetle beraber düğünü de çıkarırsınız bence aradan. Bir kaç ay sonrada hamile kalırsın Zeynep sonuçta o potansiyel Çınar'da mevcut. Hatta aramızda kalsın bayağı mevcut adam yürüyen libido resmen. Hayır kızım Zeynep o teklife hayır demeliydin diyene kadar parmağımda safir yüzüğü buldum.

"Seni seviyorum, çok seviyorum."

Kaldıramadığı için beni sıkıca sarıldı ve boynumda bulduğu her kısmı öptü allahsız. Oracıkta bayılabilirdim. Ama bayılmadım. Öpüşüne karşılık vererek hem kendimi hem onu mutlu ettim.

"Çınar bu yüzük çok pahalı ben-"

"Sadece yüzüğü tak gerisi umrumda değil benim."

"Çınar-"

"Güzelim, hadi babanla tanıştır beni."

"Nasıl?"

"Tamam tanışmayacaktık ama artık elinde bir yüzük var. Tanışabilirim bence."

"Hayır, hayır çok erken. Hem bizim ilişkimiz çok çalkantılı biliyorsun Çınar."

"Ya ne çalkantısı bak kavga etmiyoruz mutluyuz biz. Olacağız. Söz veriyorum mükemmel bir karı koca olacağız."

"Karı ve koca. Ay daraldım. Galata üzerime üzerime geldi."

"Şapşal."

Omzunun altına alıp benimle beraber yürümeye başladı. Arabalara bindiğimizde hala parmağımdaki ağırlığa alışmaya çalııyordum. Yüzük taktın o iş bitti değil işte olay. Kalbim acıyor, ona haksızlık yaptığımı düşünüyorum fakat bunu ona söyleyemiyorum. Aslında Barış'ı unuttum gibi duruyor dışarıdan ama gelin görün ki işin iç tarafı öyle değil. Hala içimde bir yerlerde ona karşı hislerim var. E safir yüzüğümde var şimdi. Safir mi aşk mı deseniz Çınar'ı tercih ederdim. Şaka şaka sadece huzur dilerdim.

***

Arabayı bizim evin önüne park ettikten sonra oturduğum binaya şöyle bir baktı. Elime doğru uzanıyordu ki etraftaki komşular ve camdan bakan annem yüzünden ona gözlerimi kocaman belerttim. Aramızda bir şey yokmuş gibi yapacağız! Bunu unutmuş olamaz. Yani bu çocuk babamın karşısına pat diye dikilip kızınıza talibim diyecek kadar yürek yememiştir heralde. Yok yok kesin dememiştir.

Sümeyye ve Sinan önden çıkmaya çalışırken bizde arkadan Sümeyye'nin aldıklarını taşıyorduk. Arabada kalsın dedim ama yok illaki halam ve anneme gösterecekmiş. Onlar elleri boş çıktılar annemlerle kapıda kucaklaşırken biz nefes nefese önlerine geçtik.

Ben elimdeki poşetleri fırlatırken Sümeyye gözlerini kısmış beni izliyordu. Sanki ne var içlerinde kına gecesi tacı var kına eldiveni var o kadarda önemli değil bence.

"Hoşgeldiniz, buyrun geçin."

Annem tatlılıktan kırılacak yarabbim bu kadar tatlı bir insanın benim gibi bir kızının olması gerçekten büyük imtihan. Dünya sevimlisi kadının katana yavrusu gibi bir kızı olması. Diyeceklerim bu kadar.

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin