Bölüm 54

3.6K 315 75
                                    

Merhaba :) Yeni yeni tanımadığım okuyucular görüyorum vote veren. Hoşgeldiniz efendiiim...

Keyifli okumalar! Bu haftalık vote sınırımız 30 olsun madem :) Yeni gelenlerden yorumda bekliyorum :P


***

Onları camiiye gönderip bankların birinde vakit geçirdim. Telefonuma elimi götürdüm. Baksam mı Barış'ın resimlerine? Gerçekten mi? Yarabbelalemin neden beni sınıyorsun bunlarla! Bak evine giremesemde bahçesinde oturabiliyorum. Yani kötü bir insan değilim! Sanırım Çınar'ı da sevmeye başladım. Al şu içimdeki Barış sevgisini al!

Telefonum çalmaya başlayınca duam yarıda kesildi diye birazcık 'ÜZDÜNÜZ BENİ YILLAAAR' diye şarkı söyledim ama açmak zorundaydım. Arayan Barış'tı.

"Zeynep?"

"Efendim Barış?"

"Nasılsın? Görüşemiyoruz hiç."

"İyiyim, İstanbul'a geldik."

Geldik ne Zeynep? Geldik ne? Neden illaki Çınar'ı katıyorsun işin içine?

"Çınar ile. Anladım. Size iyi eğlenceler."

"Sen neden aramıştın?"

"Şey belki- görüşürüz benim konuşmaya-görüşmeye ihtiyacım var."

"Benimle mi?"

"Evet."

"Şaşırdım, sevgilin kızar diye düşünüyorum."

"Kızmaz ben onunla konuşurum. Geldiğinde haber verirsin."

"Olur."

Kesin bakın duam oldu. Yarabbelalemin çok teşekkür ederim artık her duamı Sultanahmette yapacağım. Lan?? Ben bu acıyı içimden al diye dua ettim neden adam aradı beni? Aha kesin çocuk beni yine üzecek kesin ya. Ama olsun onun üzmesi bile güzel. Çınar'ın gülümseyen suratını gördüğümde bende gülümsedim. Farketmeden, farketmeden onun olmuşum...

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Barış aradı."

"Anladım."

Biraz sustu.

"YA O KİM SENİ ARIYOR BU ŞEREFSİZİN SEVGİLİSİ YOK MU? BU OROSPU ÇOCUĞU NEDEN BÖYLE DURDUK YERDE TÜM PLANLARIMI ALT ÜST EDİYOR? LAN TAM OLDUK DİYORUZ ONDAN KURTULUYORUZ YİNE ULAŞIYOR. BÖYLE İŞİ SİKEYİM BEN!"

"Salak abdestin gitti. Kıldığın namazın ne anlamı kaldı bi sussana."

Dönüp şöyle bir baktı. Sonrada kahkahayı basıp beni kolunun altına aldı. Biraz sarıldıktan sonra Sümeyye ve Sinan'da yanımıza geldi. Kısa bir plan yapıldı ardından. Buradan kapalıçarşıya gidecektik. Oradanda galataya çıkılacaktı. Ya ne buluyorlar şu galatada anlamıyorum. Tamam çok güzel muhteşem ama yirmi kere çıkmanın manası gerçekten ne anlayamıyorum! Bakın nasıl duygusalım görüyorsunuz değil mi?

Kapalıçarşının içinde gezinirken Sümeyye Sinan'a dönüp söylendi:

"Keşke buradan alsaydık alyanslarımızı baksana ne kadar çok çeşit var."

"Beğen bir tane değiştirelim hemen."

"Enişte para mı şey ediyorsun sen? Bırak parmağınızdakiler kalsın."

"Sen ne karışıyorsun Zeynep? Vallahi yolarım seni."

"Kız sen israftan korkmaz mısın? Ne gerek var?"

"Haklısında insan değiştirmek istiyor bazen. Ya tamam tamam sustum."

O an bir yüzüğe vuruldum. Camın önünde şebelek gibi kaldım. Şuan bunu bana alan her hangi bir adamla hemen evlenebilirdim. O kadar çok vuruldum. Safir minicik bir taş etrafında oluşan ufak pırlantalar. İçimden inşallah pırlanta değildirler yoksa dünya parasıdır diye geçirdim. Ama olsun. Belki ileride olur seninde böyle bir yüzüğün yani inşallah.

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin