Bölüm 7

5.8K 430 38
                                    


Şans meleğim nerelerdeydin?


***


Güzel rüyalar peşine düşecektim, gerçekten başka bir amacım yoktu. Ama uyku gram gelmiyor. Nereye kaçtın sen canım uykum diye kafamı yerken Verici'nin de uyuyamadığını fark ettim.

"Kız kalk! Bir balkona falan çıkalım."

"Şuanda Çınar'ın profillerini karıştırıyorum hiç işim olmaz."

"Yarın sabah Çınar'a derim sil o kızı görürsün."

"Demezsin."

"Görürsün tatlım."

Gözlerimi kısarak ona doğru baktığımda korkudan kocaman olmuş gözlerle bana bakıyordu. Kafasını olumsuz anlamda sallayıp yorganı tek ayakla üzerinden attı.

"Kahve suyu koyuyorum."

"Türk kahvesi içeceğim."

"Beni şaşırtıyorsunuz. Bir de sade içeceğini söyle de şuraya bayılayım."

"Gerçekten sadece içeceğim."

"Altı şekerden, şekersize... Kız bu parti sloganı gibi oldu."

Kendi yaptığı espriye gülerek mutfağa doğru ilerledi. Bende sigarasını ve telefonlarımızı alıp balkonumuza ilerledim. Çıkmamla beraber onu görmüştüm. Tam karşı binamızda oturan eski kırığımı. Kırık diyorum ama kızmazsınız değil mi? Çünkü onunla Selim'le ayrı olduğumuz dönemlerde takılıyorduk. Senenin yarısı kadar falan anlayacağınız. Bu kırığım dediğim herifte geçen sene bizim apartın tam karşısına taşınmıştı. Her balkona çıkışımda hissediyor gibiydi. Kırığım dediğim önceden adını okuduğunuz kişi. Eyüp.

Görünüşüne değildi tutulmam. Duruşuna idi. Yanında gezerken kendimi hiç hissetmediğim kadar güvende hissederdim. Boyu bir seksen beş civarında omuzları dar hafifte kel bir adamdı. Yalnız sakallarını söylemeden edemeyeceğim. Sünnet sakalı diyordu ama bence kesinlikle moda sakalıydı. Böyle güzel bir sakal tarzı daha görmemiştim hayatımda. Sünnet falan demişken onuda belirteyim. Adam çok dindar. Ben hiç dindar. İnanıpta yapmayanlardan. İlişkimin olacağını düşünmem bile saçmaydı. Adam yanıma geldiğimde gözümün içine korkarak bakıyor, elimi tutmuyordu. Bende salak gibi bir keresinde elimi tutmuyor diye adama basmıştım kalayı:

'Elimi tutmuyorsun. Ama işine gelince vay efendim çok geziyorsun, gezme. Açık giyiniyorsun, giyinme. Bence yerini biraz tutturamıyorsun. Sen kimsin Eyüp?'

'Zeynep. Özür dilerim tutamam. Haram denilen bir şey var. Ve helalim olacak olanında açık giyinmesine katlanamıyorum.'

'Gerçekten mi? O zaman benimle dışarıda çıkmayacaksın, canlı müzik diye de tutturmayacaksın. Yanında bomboş hissediyorum kendimi.'

Sinirlenince hemen arkasını dönüp giderdi ve bu huyu da beni ifrit ederdi. Bu ne ya tüm korkaklar kaçaklar bana mı denk gelmişti? Verici elinde kahvelerle gelmişti aklımdan o anları silip ona doğru döndüm.

"Al bakalım şekersiz kahven."

Tek yudum çektiğimde tadının o kadar kötü olmadığını yaa yalan atamayacağım tadının çok kötü olduğunu fark ettim. Yüzümün ne şekle girdiğini hayal bile etmek istemezsiniz. Verici'de kahvesini yudumlamaya başladı.

"Hiç yüzünü ekşitme Zeynep. Sabah uyandığında düşünsene kilo verdiğini."

"Bir günde kilo verilmez saçmalama."

"Bir günde kilo verilir. Çünkü normalden daha fazla efor sarf ettin bugün inanıyorum sana yarın sabah eksi çıkacaksın."

"Sanmıyorum. Sabah görürüz. E anlatsana Çınar mesaj falan attı mı?"

"Atmadı. Bende yedirip yazamıyorum."

"Yaz istersen. Öldürecek hali yok."

Bana doğru sigarasını uzatıp ona eşlik etmemi söyledi. Sigara demek ödem demekti. İnternet araştırmalarıma göre öyleydi. Fakat bağırsakları da çok çalıştırıyordu. Hem ben bugün çok sağlıklı beslenmiştim. Ve bu yaramazlığı yapabilirdim. Bir dal alıp ciğerlerimin bayramını kutladım. Ve kahvemi de kötü falan içmiştim bir şekilde anlayacağınız. Eyüp hala camdaydı ve oda kahve içiyordu sanırım. O meşhur kırmızı kupaya ne koyduğunu göremedim. Gerçi o çay seviyor aman neyse banane bok içsin isterse. Gitsin helaline de çay koysun. Sinirlendim bak şimdi.

"Zeynep ben değişeceğim sanırım."

"Ne konuda?"

"Ya görüyorsun işte. Hep bir sürü erkekle takıl dur. Kafam karışıyor artık."

"Boşuna sana Verici demiyorum ben."

"Deme şunu millet yanlış anlayacak."

"Alıcı diyeyim istersen?"

"Kızım bak döverim seni şuracıkta. Elimden kimse alamaz."

"Döv kız bende bir kaç yumruk sallarım da kalori yakmış olurum."

"Bir günde ne azim bu ya!"

Kahkaha atarken Eyüp'ün gözleri bize doğru dönmüştü. Elimdeki sigaraya doğru baktığında onaylamayan bakışlarıyla elini telefonuna götürmüştü. Sadece on saniye içerisinde telefonuma düşen bildirime bakıp gülmüştüm.

"Sigara içme. Yakışmıyor."

Gülümsememe 'Pişt' sesi eşlik etti ve el hareketimi ona gösterdim. Mesajına cevap dahi vermedim. Anlamıştır hareketimden ne demek istediğimi. Umarım.


***


Gece o kadar zor geçmişti ki defalarca tuvalete kalkmıştım ve her defasında tuvalette uyuyakalmıştım. Düşünün klozetin üstü bile güzel gelmişti. Vücudum hata vermişti resmen. Hala her yerim acıyor ve bağırsaklarımın tüm hareketlerini hissedebiliyordum. Yaramazlık yapmamam lazımmış hem kahve hem sigara geceyi tuvalette geçirmeme sebep olmuştu. Sabah altıda telefonumun sesiyle uyandığımda Çınar'dan mesaj vardı.

"Günaydıııın prenses!"

"Günaydıın birazdan çıkıyorum."

"Yarım saatin var. Kahvaltını yap kapıda bekliyorum."

Yine mi erken gelmişti? Çocuğu Ekim ayının ayazında bekletmemek için hızlıca giyindim. Mutfağın kapısına geldiğimde aklıma tartılmak gelmişti. Korkak adımlarla tartımı yatağın altından çektim. Ayağımın ucuyla basıp çalıştırdım ve çıplak ayaklarımla üzerine bindim.

PARDON! ŞAKA MI YAPIYOR BU TARTI BANA? GÖZLERİM DOLUYOR AĞLAYACAĞIM SANIRIM. YÜZ ALTI VİRGÜL ALTI KİLO İKEN BİR ANDA YÜZ BEŞ NOKTA SEKİZ KİLO OLMUŞTUM. BU KADAR KOLAY MIYDI? BİR GÜNDE BU OLMUŞ MUYDU GERÇEKTEN?

SANIRIM ŞANSIM DÖNÜYOR. KENDİME GÜVENLE O TARTIDAN İNDİM VE TELEFONUMA ZEVKLE O RAKAMI NOT ETTİM.

1.GÜN ---> 106,6

2.GÜN ---> 105,8

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin