Bölüm 8

5.8K 411 26
                                    


Eller kadir kıymet bilmiyor annem...Ya da boş verin siz onu... Seni anan benim için doğurmuş!


***


Kapıda bekleyen Çınar'ı daha fazla bekletmek istememiştim. Galeta ve biraz peynir ile karnımı doyurduktan sonra suratımdan atamadığım mutlulukla Çınar'ın yanına indim.

"Günaydııııın!"

"Çok neşeliyiz?"

"Sende çok suratsızsın bir şey mi oldu?"

"Yok, ben iyiyim."

Derken yumruklarını ovuyordu. Sağ yumruğuna baktığımda küçük çaplı bir şok geçirdim o kızarıklıklar ve minik yaralar nereden çıkmıştı?

"Eline pardon ellerine ne oldu?"

"Küçük bir iş kazası diyelim."

"Ne olduğunu söyleyecek misin?"

İki saniye kadar dünkü yumruklarını hatırladım ve sessiz bir 'Hassiktir.' çektim.

"Yapmadım de Çınar."

"Dayanamadım Zeynep. Olayın içinde bana da iftira attı. Seninle gerçekten alakası yok."

"İyi yapmışsın boş ver. Eline sağlık."

Gülümseyerek kampüse doğru yol aldık. Elindeki suyu bir kaç adımda bir içiyor ve bu hali beni de susatıyordu. Ulan dün iki litre küsür su içtim diye tuvalette sabahladım. İnsafsızın oğlu neden bana bunu hatırlatırcasına sürekli yapıyorsun! Bende yarım litre suyumu içmiş spora hazır hissediyordum. Dünden kalan biraz acım vardı ama olsundu sonucunu görmüştüm hemde beklediğimden fazla. Düşündüklerime gülümseyerek yüzüne doğru baktım.

"Ne sırıtıyorsun?"

"Kilo vermişim."

"Ödemdir o ödem."

"Ay bilmiyordum Çınar aydınlattığın için sağ ol."

"Kızma ya şaka yapıyorum. Sevindim. Gerçekten."

"Ne yapıyoruz bu gün?"

"Dünkülerin aynısı bir değişiklik yok güzellik. Ben yine senin kaseyi izleyeceğim bol bol."


Gözlerimi kısıp ona doğru sinirli bir bakış atmaya çalıştım ama olmuyordu. Köpek yavrusu kadar sevimliydi. Isırılası surat. Koşmaya başladığımızda ben bir tık daha fazla koşa bilmiştim dünden. Bir tık dediğim kısım on beş saniye falandı galiba. Bu bile benim için iyi bir şeydi. Düzelecekti her gün on beşer saniye fazla koşsam dört günde bir dakika yapar. Ve bu beni bir seviye ileri atabilir. Önceki Zeynep yok her şeyi milim milim hesaplayan ve uygulamaya çalışan bir Zeynep var. Hem eski Zeynep gibi olursam neler olacağını biliyorum. Her zaman hayalimde kalacak ve ben mutsuz olacağım. Hayalimi gerçekleştirmek için bir umut vardı. Bu umut Çınar'dı ve ben her dediğini yapacağıma kendime dair bir söz vermiştim. Ve söylemeden edemeyeceğim bu düşüncelerim sadece bir gün içerisinde zihnime yerleşti...


***


"Yoruldun mu?"

"Dayanabilirim."

Derken içimden Kibariye'nin müthiş şarkısını mırıldanıyordum. 'Eller kadir kıymet bilmiyor anne... Yoruyor anneeeğ...' son nefesimi vermiştim. Gözümü kapatıp parmaklarımla göbeğim diye tabir ettiğimiz ayrı bir dünyaya masaj yapıyordum ufak hareketlerle. Bakın dünyanın en zor şeyi göbeğiniz var iken mekik çekmektir. Arkadaş dün otuz tane çekmiştim gece karın ağrımdan zor uyumuştum. Bugün onu elliye çıkardı ve akşama uyumam imkansız diye şimdiden ağlamaya başlamıştım.

Şiş-MAN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now