BENiMSiN - 2

24.2K 1.5K 323
                                    

Duru'ya "Benimsin" demişti...

Gerçek miydi bu? Yoksa hepsi hayalden mi ibaretti. Duru önce şaşkınlıkla gözlerini açıp baksa da kendisini bu anın büyüsünden kurtarmayı başarmıştı. Bu çekici yaratığın böyle konuşması yasaklanmalıydı. İki elini göğsüne koyup ittirdi Meriç'i. Şimdi şaşkınlık yaşama sırası ondaydı işte.

"Ben kimseye ait değilim. Şimdi ya bana işi gösterirsin yada ben başkasından yardım isterim."

Önünden geçip gitti arkasına bile bakmadan. Ve hala ona karşi koyabilme gücünü nasıl bulabildiğine inanamıyordu.

"Hey, bir saniye!"

Fakat Duru onun bu çağrısına kulak vermeden yoluna devam ediyordu. Meriç hızla yanına gitti ve Duru'yu kolundan tutup kendisine dönmesini sağladı.

"Ne?"

"Sen az evvel beni red mi ettin?"

"Aferin zekan sağlammış."

Kolunu elinden kurtarıp tekrar gitmeye hazırlanmıştı ki, Meriç yeniden tuttu kolunu.

"Bak. Tamam. Bırak en azından sana işi göstereyim. Başkasına gerek yok."

Meriç onun başkasıyla samimi olmasını istemiyordu. Onu önce kendisi farketmişti ve elde etmeden de durmayacaktı. Karşısındaki kızın dişli oluşu ona bu oyunda daha fazla zevk vereceği anlamına geliyordu. Ve evet, Meriç asla vazgeçmezdi. Ta ki istediğini alana kadar.

"Kabul edilmiştir."

Duru da zafer kazandığını hissediyordu. Ama Meriç'in aklından geçenleri nereden bilebilirdi ki?

Birlikte kafeyi, bölümlerini gezdiler. Ekip arkadaşlarıyla tanıştı Duru. Ama erkeklerle pek muhabbet edemedi Meriç sağolsun. Cüzzamlılarmış gibi el sıkışmalarına bile izin vermiyor, tuhaf ve ezici bakışlarıyla onlara birşeyler anlatmak istiyor gibiydi. Gerçekten de tuhaftı.

"Gel sana giyineceğin yeri de göstereyim."

"Tamam."

Birlikte bir odaya girdiklerinde Duru'ya ait olduğunu söylediği dolabını gösterdi.

"Burasi senin. İçerisinde yeni üniforman var. Onu giy ve ilk gününe başla bakalım."

Sanki bunu diyen kendisi değilmiş gibi pişkince odadaki masaya yaslanmıs Duru'yu izliyordu. Duru tam tişörtünü çıkarmak için hareketlenmişti ki kendisini izleyen Meriç faktörü olduğunu hatırladı. Utançtan yanakları kırmızıya dönmüştü.

"İzin verirsen giyineceğim."

"Tabi giyinebilirsin bence sakınca yok."

Duru ciddi misin sen bakışlarını Meriç'e yönelttikten sonra yeniden konuşmaya başladı.

"Dışarı çıkar mısın?"

"Neden?"

Allah'ım kaplumbağa deden dememek için kendisini zor tutuyordu. Hala anlamamazlığa gelmesi sinirine dokunuyordu.

"Senin yanında soyunacak değilim herhalde(!)"

"Bence eninde sonunda olacak olanı geciktirmenin bir manası yok güzelim."

Ha? Ne dedi o???

Duru etrafına bakındı. Sinirle gözüne kestirdiği yerde duran saksıya uzanıp aldı ve Meriç'e doğru fırlattı. Atik bir hareketle başını eğince, kendisine doğru hızla gelen saksı arkasındaki duvara şiddetle çarpıp paramparça olmuştu.

Meriç yüzündeki sırıtmayla Duru'ya bakıp;

"Ovv bu çok sertti."

"Sen hala burda mısın?? Defol!!!!"

Duru yeniden etrafta birşey aranmakla meşgulken Meriç saniyesine odadan kaçmıştı. Onun gittiğini görünce Duru da gülmesine engel olamamış kahkaha atmaya başlamıştı.

Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin