CEHENNEM KAPISI'INDA

13.2K 913 64
                                    

"Dicle Hanım alışveriş olayını biraz abartmadınız mı?"

Ellerinde neredeyse artık taşınamayacak kadar çok poşet vardı. Kendisi eğri büğrü yol alırken, daha fazla yükü elinde tutan Dicle çok rahat ilerliyordu. Fazla garip...

"Sızlanma Duru hadi. Ayrıca bana bir daha Hanım dersen bütün poşetleri taşırsın."

Duru ellerindeki yüklerin çokluğunu görünce pes etti. Kesinlikle taşıyamazdı.

"Tamam demem. Ama artık insafa gelsen? Ayrıca ben çok acıktım. Birşeyler mi yesek?"

Dicle biraz düşünür gibi olduktan sonra kabul etti. Birlikte üst kata çıktılar. Masanın birine oturup ellerindeki poşetlerden de kurtulduktan sonra birşeyler sipariş vermek üzere kalktılar.

"Sen ne alıyorsan bana da aynısından al Duru. Ben bir lavaboya gidip geleceğim."

"Tamam. Herhangi sevmediğin bir şey var mı peki?"

"Yok farketmez. Yiyecek ayırt etmem."

Dicle çantasını eline alıp lavaboların olduğu yere ilerledi. Boş kabinlerden birine girip çantasından serum poşeti çıkardı. İçerisindeki kan kırmızı sıvıyı içerken kendisinden geçmek üzereydi. İnsan yemeklerinden önce kendi besinini tüketmek daha iç açıcı gelmişti. Midesini bozmak istemiyordu. Neyse ki evden çıkmadan dondurucudan bunu almayı akıl etmişti.

Son yudumuda içtikten sonra peçeteyle ağzını silip çöpe attı ve kabinden çıktı.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım."

"Çok mu özledin beni şekerim?"

Duru gözlerini devirip elinde tuttuğu hamburgerden ısırık aldı. Dicle de sandalyeye oturup patates kızartmalarından birini ağzına attı.

İki kız yemeklerini yiyip sohbet ettikten sonra poşetlere yeniden yüklenip park halindeki aracın yanına gittiler. Poşetleri arka koltuğa yığdıktan sonra eve doğru yola çıktılar.

"Bu gece bir planın var mı?"

"Odamda olacağım herhalde. Neden?"

"Saçmalama! Nasıl bir gençsin sen? Biraz hayatını falan yaşaman gerekmiyor mu senin?"

"Ben halimden memnunum."

"Artık ben olduğumua göre benimle takılabilirsin. Seni bu gece dışarı çıkarıyorum. Ve itiraz da yok."

"Egemen??"

"Onu bana bırak demiştim."

Kesinlikle bizi kızgın yağda haşlayacak. Ya da bacaklarımızı kollarımızı ayırıp malikaneden aşaği sallandıracak. Allah'ım sen koru(!)

"Düşüncelere daldın bakıyorum."

"Felaket senaryolarını gözden geçiriyordum."

"Komik kızsın sevdim seni. Dediğim gibi korkacak birşey yok."

"Sen öyle diyorsan..." Gerçi ben yinede hala korkmuyor değilim onun gazabından ya neyse.

°°°°°°°°°

"Duru hadi hala hazır değil misin?"

"Geldim Dicle çok acelecisin. Seni gören de bir yere yetişeceğiz zanneder."

"Sıkıntıdan patladım evde. Enerjimi salmam lazım bebeğim."

Ne enerjiymiş yahu.. bir türlü tükenmek bilmiyor. Ben daha uyumadım bile!

"Hazırım hadi çıkalım."

Birlikte malikaneden çıkıp arabaya bindiler.

"Nereye gidiyoruz?"

Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin