BİR MİLYON DOLARLIK SÖZLEŞME

20.7K 1.4K 198
                                    

Multimedia da Arat Bey var. iyi okumalar :)

......

"Neee??? Hani şu yakışıklı adamın evinde mi?"

"Ah evet benim eski patron gerçekten de çok yakışıklıydı değil mi?"

"Kesinlikle öyle. Adam yürüyen karizma sanki. Bu birşey değil biliyor musun hem Talha Özbek'te kuzeniymiş."

"Hadi canım şaka yapıyor olmalısın."

"Duyduğumda bende şok olmuştum."

Duru ve Dolunay konudan tamamen sapmış başka taraflara doğru gidiyorlardı. Beril daha fazla dayanamayıp aralarına girdi.

"Aaahh! Hormonsal sesinizi sustursanız da esas konuya dönsek?"

Kızlar hala hararetli hararetli konuşuyorlardı. Beril'i malesef ikisi de duymamıştı. Beril koltukta duran yastıkları tuttuğu gibi kafalarına geçirdi. Haketmişti cadalozlar.

"Hey! Neden yaptın bunu şimdi?"

"Başka türlü susmak bilmediniz de ondan. Bak nasıl işe yaradı?"

"Öyle mi Beril hanım? Görürsün sen şimdi!"

Dolunay, Duru'ya bir bakış atıp hemen yastığı eline kaptı. Duru da aynı vaziyette Beril'in üstüne çullandılar. Beril yediği ilk darbelerden sonra hemen diğer koltuktaki yastığı eline geçirip karşı atak yaptı. Ama onlar iki kişiydiler.

"Haksızlık bu siz iki kişisiniz!"

"Valla onu baştan düşüncektin canım benim. Şimdi gel bakalım buraya."

Bir kaç dakikalık yastık kavgasından sonra kızlar kahkahalarla oldukları yere çöktüler.

"Kızlar şimdi gerçekten de ciddiyet zamanı. Ne yapalım dersiniz kabul etmeli miyiz?"

Diye ortaya attı konuyu yeniden Beril.

"Yapacak başka birşey yok. Hem bakarsın parası da iyi olur ve yurdun borcunu öderiz kısa zaman da. Hem bence çok kebap iş. Düşünsenize adam üç tane hizmetçi alıyor. Evininin büyüklüğünü tahmin bile edemiyorum!"

"Ben hiç bu açıdan bakmamıştım aslında. Hem karizmatik ve yakışıklı, hem de zengin... Çok adaletsiz değil mi?"

Beril nedense ondan bahsedilince içi gidiyordu. Aklına kendisine bakış şekli geliyordu. Çok şey anlatıyordu belki o bakış ama Beril henüz neyle karşı karşıya olduğunun farkında bile değildi...

Ertesi gün ◆◆◆◆

Beril kızlarla konuştuktan sonra soluğu Saklı Bahçe'de aldı. Hilal hanımı bulup gerekli şartları konuşacaklardi. Tabi öncesinde telefondan kısa bir konuşma yapmış ve görüşmek için saat ayarlamışlardı. Akşam mesaisine de çok vardı zaten.

Bara girdiğinde erken saatler olduğu için fazla kalabalık yoktu. Hilal hanımı görür görmez gülümseyerek yanına gitti. O da Beril'i görünce ayni şekilde karşılık verdi ve beraberce bir masaya geçtiler.

"Telefonda size bahsetmiştim Hilal hanım. Arat Bey yanında çalışacağımızı söyledi. Biz arkadaşlarımla kabul etmeye hazırız. Tabi bazı şartları sizinle konuşmam gerektiğini söyledi Arat Bey."

"Anlıyorum. O halde öncelikle bu iş sözleşmesini okuyup imzala. Arat Bey işlerini garanti altına almayı sever."

Beril önüne bırakılan tek sayfalık ve maddelerden oluşan sözleşmeyi eline aldı. Ne için gerekliyse sanki? Acaba şartları mı çok ağırdı. Gözlerini maddelere dikti.

'Eve erkek arkadaş getirmek yok' Zaten erkek arkadaşları da yok.
'Mesai saatlerinde telefon kullanmak yok' idare ederiz sanırım.
'Evin kuralları dışına çıkılmayacak' eh bunuda oraya gittiklerinde öğreneceklerdi.
'İzinsiz evden çıkmak yok' bu da tamam.
'Evde yaşananlar kesinlikle dışarıya aktarılmayacak' muhtemelen büyük insanların büyük sırlarından söz ediyorlardı.
'Çalışanlar için belirlenen ücret ayda beş bin liradır.' Evet işte bu rakam kalbime indirebilir.
'Çalısanların Arat Bey'in rızası olmadan işten ayrılması halinde 1 milyon dolar tazminatı ödemeleri gerekmektedir.'

Oha! Çüş!! Bir milyon dolar mı???

¤¤oylarınız ve yorumlarınızla hikayemi desteklerseniz yb'ler daha kısa sürede gelecektir. Kitap okumaktan vazgeçmeyin hiç bir zaman!! Eğlenerek iyi okumalar 😙😙¤¤


Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin