BALOYA HAZIRLIK

14K 784 85
                                    

Öncelikle belirtmek istiyorum ki bu bölümü yazarken ayrı bir keyif aldım. Umarım sizde okurken keyif alırsınız. Öpüldünüz 😙

"Tamam büyükbaba. Geleceğiz..."

Talha sıkıntıyla telefonu cebine koydu. Büyükbabasının Dolunay'i sevmesinden hoşnuttu lakin o toplantılara katılmasından rahatsızdı. Dolunay son tanık olduğu manzaradan sonra bir daha katılmak istemeyebilirdi. Ama gelin görün ki büyükbabam reddedilmeyi hazmedebilecek bir adam değildi.

Odasından çıkıp Dolunay'ın odasına girdi.

"Dolunay müsait misin?"

"Doğru söyle sen kimsin ve Talha'ya ne yaptın?"

"Bu ne demek şimdi?"

Dolunay etrafa iyice baktıktan sonra yeniden Talha'ya döndü.

"Başına bir şey mi düştü yoksa? Sen normalde pek fikrimi sormazsın da birşeyi yapmadan önce, o yüzden sordum yani."

"Hmm... bak sen. Espiride yaparmış küçük hanım."

Dolunay'ı belinden tutup kendisine yapıştırdı. Yüzünü iyice yüzüne yaklaştırıp gözlerinin içine baktı.

"O kadar güzelsin ki nefesimi kesiyorsun. Kokun beni çıldırtıyor."

Dolunay kıkırdayıp kollarını boynuna doladı.

"Sabah sabah bu sözleri söylemek için mi geldin yanıma?"

"Sana her dakika sevgimi fısıldamak, sabahtan akşama kadar kollarımda tutmak ve seni durmadan öpmek istiyorum."

"Sapık Talha."

"Sadece sana aç, sana tutkun bir sapık."

Talha dudaklarını Dolunay'ın dudaklarına usulca yaklaştırdı. Dolunay yumuşak dudakları hissettiğinde kendisini tutamayıp kendisini iyice Talha'ya bastırdı. Aynı coşkuyla Talha da sanki daha fazlası mümkün olabilirmiş gibi iyice kendisine yapıştırdı onu.

Elleri vücudunda geziniyor, dokunduğu her yer alev alev yakıyordu.

Durmam lazım... ama durmak istemiyorum...

"Tanrım. Sen muhteşem birşeysin Dolunay."

Talha, Dolunay'ın kalçasından tutup kaldırdı. Dolunay da bacaklarını onun beline doladı. Sırtı duvarla birleşirken içinden gelen inlemeye engel olamadı. Talha onun inlemesiyle hırlarken daha bir tutkuyla yapıştı dudaklarına. Alt dudağını emerken bir eli bluzünden içeri girdi. Yumuşacık bir teni vardı.

Dudaklarını zoraki dudaklarından çekerek alnını alnına dayadı.

"Bebeğim durmak zorundayız."

Dolunay bunu kendisinin demesi gerektiğini düşünüp çok utanmıştı. Hemen kucağından inip ondan biraz uzaklaştı. Talha ellerini iki yana açarak konuştu.

"Neyin var bebeğim?"

"Be..ben özür dilerim."

Talha iki adımda aralarındaki mesafeyi tekrardan kapatırken elleriyle onun güzel yüzünü avuçladı.

"Hey bana bak sorun ne güzelim?"

Dolunay utanarak ve biraz da kendisine olan kızgınlığın harmanladığı yüz ifadesiyle Talha'ya baktı.

"Kendimi arsız bir kız gibi hissediyorum. Utanmazın biriyim."

Talha Dolunay'ın bu itirafıyla sımsıcak bir şekilde gülümsedi.

Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin