prologue 3 : reading everything

1.5K 276 97
                                    

Sevgili Lee Donghyuck,

Okuduğum ilk satırla gözlerim dolmaya başladı. Yatağıma oturdum ve derin bir iç çekerek yeniden okumaya başladım.

Sevgili Lee Donghyuck,

Bu mektubu ilk gördüğünde okumadan buruşturup çöpe atacağını biliyorum. Seni o kadar iyi tanıyorum ki, bilsen aklın şaşar.

Eğer bunu okuyorsan, üzgünüm. Ölmüşüm demektir. Sonunda istediğine ulaştın. Tabii, sen her zaman istediğini elde edersin değil mi? Unutmuşum. Ama haklıymışsın.

Bu bir veda mektubu. Sana veda ediyorum. Ama sen bana henüz veda etmeyeceksin. Gördüğün gibi, kasetler var. Ne olduklarını söylemeyeceğim. Ama uzun zamandır olan 'arkadaşlığımız' için hepsini dinlemeni istiyorum. Ki dinleyeceksin, sen meraklı birisin. Çok şükür.

Ve eğer bu mektubu okuyorsan 22 Kasım sabahı yanıma gelmemişsin demektir. Sana son bir şans tanımıştım. Eğer gelmediysen, şansını kaybetmişsin demektir.

Donghyuck. Haechan.

Seni sevmiştim.

Gerçekten, tüm kalbimle sevmiştim. Ama beni kendi ellerinle yaptığın bir kule gibi yıktın. Her kıza yaptığın gibi, umursamadan mahvettin.

Fakat bana en ağırını yaşattın. Bunu biliyorsun değil mi?

Fark ettim de, bu mektubu yazarken bile kalbim tekliyor. Hala seni mi seviyorum yoksa ha?

Kaset 1'de görüşürüz.

Tabii, sadece sen görüşürsün.

-Sevgilerle,
Park SeoNeul.

TAPESWhere stories live. Discover now