throwback : purpose

1.2K 232 145
                                    

Mayıs | Okul Koridoru
Olaydan 6 ay önce.

SeoNeul mavi beyaz, gömlek şeklinde olan elbisesinin eteklerini çekiştirirken sırt çantasını düzeltti ve elindeki kutuyu sıktı. Kendi kendini motive ederek koridorda ilerlemeye başladı.

Kalbi gümbür gümbür atıyordu. Sonunda 5 aydır hoşlandığı kişiye itiraf edebilecekti.

Donghyuck'a.

Koridorda karşıdan ilerlediğini gördü. Ağzında asla çıkarmadığı sakızı ve etrafından ayrılmayan serseri arkadaşları vardı. Bordo, kahverengi boyalı saçları alnına dökülerek altın gibi parıldayan gözlerine gölge düşürüyordu. Kavrulmuş ten rengine uyan kırmızı ceketi üzerindeydi. İçinde ise siyah bir tişört, altında siyah zincirli pantolonu ile spor ayakkabıları vardı. Çantasını sol omzuna atmıştı.

Çok havalı göründüğünü düşündü SeoNeul.

"Hey, Donghyuck!" Kutuyu arkasına saklayarak 'arkadaşına' doğru ilerledi. Donghyuck ona döndü. Bakışları umursamazdı.

"Ne oldu?" Elleri pantolonun cebinde bir şekilde kıza baktı. Donghyuck'da bir şeyler vardı. Kaba davranıyordu.

"Ah şey, ben..." Kız utana sıkıla ayağındaki sandaletlere baktı. "Yalnız konuşabilir miyiz?"

Donghyuck sinir olmuş bir şekilde iç çekti ve kolundaki saate baktı. Acıkmıştı ve kız onun zamanından çalmaktan başka bir işe yaramıyordu.

"Bana ne söyleyeceksen arkadaşlarımın önünde de söyleyebilirsin." Kollarını göğsünde birleştirerek kızı yukarıdan süzdü. Böyle davranmasının nedeni vardı tabii ki.

"Şey... ben," derin bir nefes aldı SeoNeul ve çocuğa arkasında tuttuğu kutuyu uzattı.

Donghyuck kızın fazla utangaç birisi olduğunu biliyordu ama bu sinirlerini bozmaya başlamıştı.

Kutuya boş gözlerle baktı ve bir şey demeden aldı. Özenle paketlenmiş kutuyu görünce arkadaşları kıs kıs güldüler.

SeoNeul utançtan başını kaldıramıyordu. Oğlan paketi açarken kalbi gümbür gümbür atıyordu. Yutkundu ve sonunda söyledi. "Senden hoşlanıyorum."

Çocuk paketi açıp çöpünü yere attı. Kutunun kapağını açtı ve içindeki saate baktı. Pahalı görünüyordu.

Donghyuck sinirlenmişti. Onu mu seviyordu? Bu koca bir yalandı. Onu salak mı sanıyordu?

Kız oğlanın bir şey demesini beklerken oğlan sonunda başını kaldırıp kıza baktı. Gözlerinden ateş ve alay çıkıyordu.

Kutuyu kızın ayak ucuna fırlattı.

"Ne yani? Beni mi seviyorsun?" Oğlan alayla gülüp kıza doğru bir adım attı. SeoNeul'u omuzlarından ittirdi. Kız şaşkın ve üzgündü. Ne yapacağını bilemiyordu.

"Senden hoşlanacağımı mı düşündün yoksa? Voah! Cidden inanılmaz biriymişsin SeoNeul! Bu kadar küçük düşeceğini hayal edemezdim!"

Etrafındaki arkadaşları da Donghyuck'a katılarak alayla güldüler. Donghyuck kıza tiksinircesine baktı ve arkasını döndü.

Oğlan ilerlerken arkadaşları saat kutusunu tekmeleyerek koridordaki dolaplara çarptırdılar. Kızın gözleri dolu dolu, arkası dönük bir şekilde ilerleyen Donghyuck'taydı. Kalbi paramparça olmuştu. Nefes alamıyordu.

Fakat kimse bilmiyordu, Donghyuck'un bir nedeni olduğunu.

×××

Evet Donghyuck'un gerçekten bir nedeni var ama çatlayın daha öğrenemeyeceksiniz.

:))

TAPESWhere stories live. Discover now