throwback : fight

1K 204 91
                                    

Medya beni üzdü.

***

Ekim | Renjun'un ölümünden 1 hafta sonra.

Donghyuck oturduğu bankta yüzünü avuç içlerine yaslamış oturuyordu.

Polisler tarafından sorgulanma işi 3 gün önce sona ermiş ve Jeno ile ikisi CCTV kayıtlarına bakılarak suçsuz bulunmuştu. Birkaç dosya imzalanmış ve Renjun'un ailesine tazminat parası ödenmişti. Herkese göre konu bu kadar basitti.

Fakat Donghyuck delirdiğini hissediyordu. Yemek yemiyordu, uzun zamandır gülümsemiyordu. Ailesiyle bile nadiren konuşuyordu. Annesi ile babasının kendi aralarında onun psikolojik tedavi alması gerektiğini söylediklerini duymuştu. Şimdi ise bir bankta oturuyordu.

Yüzünü ovalayıp taramayı bile bıraktığı saçlarına elini daldırdı. Hava kapalıydı. Güneş batıyordu fakat yağmur bulutları yüzünden turunculuk çok fazla belli olmuyordu.

Kaldırımda ona doğru bakan birini gördü. Donghyuck ayağa kalkıp ona doģru bakan kişiye baktı. Selam vermedi. Sadece bakıştılar.

Ve Jeno ona doğru gelmeye başladı.

Bu 1 hafta içinde sadece karakolda birbirlerini gördüler. Onun dışında hiçbir şekilde birbirlerine tek kelime etmediler.

Jeno ona doğru son adımlarını attı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızıydı. Saçları darma dağınıktı. Üzerinde bir kazak ile mavi yırtık bir kot pantolon vardı. Mont bile almamıştı.

Donghyuck onun gözlerinin içine bakıyordu. Jeno yumruklarını sıktı.

Ve yumruğu Donghyuck'un suratına geçirdi.

"Hepsi senin suçun!" 1 haftadır içinde tuttuğu şeyi bağırdı. Donghyuck alayla güldü. Bildiği bir şeyi neden ona söylüyordu?

Donghyuck da ona yumruk attı. "Öyle mi?! Yarışmak istemediğinde onu zorlayan kimdi ha?!"

"Sen cidden-" Jeno onun yakasına yapıştı. Parmaklarındaki damarlar ortaya çıkacak kadar sıkı sıkı yakalarını tutuyordu. "Akıllanmıyorsun değil mi?"

"Hiç aynaya baktın mı?" Donghyuck onu omuzlarından ittirdi. "Ne sikim gelip bana bulaşıyorsun söylesene?! Annenin kucağında ağlayıp zırlaman gerekmiyor mu?!"

Jeno alayla güldü. "Etrafta bir katil gezerken rahat rahat yas tutamıyorum maalesef orospu çocuğu!"

Katil.

Donghyuck yumruğu Jeno'nun suratına geçirdi. Diğeri de durmadı. Birbirlerine yumruklar atıp ittirirlerken ikisi de yere düştü.

İşte Jeno böyleydi. Küstah olduğu için en yakın arkadaşını katil diye çağırabilirdi.

Donghyuck da korkak ve bencilin tekiydi. İnsanların sözlerinden korktuğu için arkadaşının ölümünde kendi payı olduğunu söylememişti.

Fakat Donghyuck asıl karmaşayı kendi içinde yaşıyordu. Yaşayacaktı da. Ölene kadar.

Ve 2 eski dost orada öylece kavga etmeye devam ettiler. Dostluk bağları kopana kadar.

×××

DÜN AKŞAM BÖLÜM ATMIŞTIM OKUMAYAN VARSA BAKSIN.

Diyorsunuz ki SeoNeul nerede onunla ne ilgileri var? Arkadaşlar bu Donghyuck fici, kurguda onun hayatında geçen şeyleri anlatmak için yazıyorum.

BİR SONRAKİ BÖLÜM HER ŞEYİ AÇIKLAYACAK.

Bu hikayede kötü veya iyi karakter yok. Aynı normal insanlarda da olmadığı gibi. Hem iyi hem de kötü yanları var, bunu ele alın lütfen. :,)

TAPESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin