after : thinking

988 206 58
                                    

10 Aralık | 11:24 - Okul
Olaydan 18 gün sonra.

Tarih dersiydi. Başımı masaya yaslamış, cam kenarında oturduğum için dışarıyı seyrediyordum. Sert rüzgar ağaçları ordan oraya savururken gözlerimi ağır ağır kırpıyordum.

Öğretmenin sesi uykumu getiriyordu. Kimse dersle ilgilenmiyordu. Öğretmen bile sıkkın görünüyordu. Birkaç dakika sonra durdu ve elindeki kalemi bırakıp masasına oturdu.

"Uyuyacaklar uyusun, bugün ders anlatmayacağım. Zaten ilerideyiz."

Sınıftakilerin çoğu uyudu. Bazıları ise fısıltıyla konuştu. Ben ise kirpiklerim birbirine girene kadar gözlerimi kısıp bulutlu gökyüzüne baktım.

Jeno malının dedikleri aklımı karıştırmıştı. Uzun süredir kavgalıydık. Renjun'un ölümünden beni suçlamaya başladığından beri aramız bozuktu. Şimdi ise hiçbirimizin suçu olmadığını söylüyordu.

Fakat o haklıydı. Başından beri suçlu bendim. Yarış yapmayı teklif etmemeliydim.

En yakın arkadaşımı ben öldürmüştüm.

Ayağa kalkıp öğretmenin yanına gittim. Bana baktı, yüz ifademi inceleyip kısık sesle sordu. "Sen iyi misin Donghyuck?"

"Lavaboya gidebilir miyim?"

"Tabii ki," dedi başını anlayışla sallayarak. Hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Lavaboya ilerlerken sweatshirtümün koluna yaşaran gözlerimi sildim.

Böyle zamanlarda Renjun'u özlüyordum. Beni nasıl teselli edeceğini bilirdi.

Şimdi ise bunu bilen sadece ben vardım.

×××

Yazarken ağlayacaktım ulan.

Bu kitaptan sonra Jeno fici yayınlamayı düşünüyorum hadi hayırlısı.

TAPESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin