Üzerime asker yeşili montumu geçirip elimle tuttuğum çantayı omzuma atarken sinirliydim.
Tüm okul komitesi midir nedir hepsinin içine edecek kadar sinirliydim hemde.
Psikologmuş.
Kendi kendime sinirle gülerken cidden de deliriyormuş gibi hissediyordum. Beni herkes bir deliye dönüştürüyordu.
Okul daha bitmese de umurumda değildi. Cam kapıları iki elimle sertçe ittirip buz gibi havaya adım attım. Ellerimi montumun cebine atmadan önce içimdeki kırmızı sweatshirtün kapşonunu kafama geçirdim. Ardından taşlı yoldan kenardaki çıplak ağaçlara öfkeyle bakarak ilerledim.
Sinir boğazıma kadar gelmişti. Çığlık atmak istiyordum ama tek yapabildiğim yerdeki dökülmüş kuru yaprakları öfkeyle tekmelemek oldu.
Ellerimle yüzümü ovuşturup soğuk ve keskin bir rüzgarla kendime geldim. Ardından bakışlarımı yerden çekip yürümeye başladım.
3 adım atmıştım ki ilerlediğim taşlı yolun sonunda dikilen ve bana bakan bir beden fark ettim.
Lee Jeno.
Yeni yeni dinen öfkem tekrar köpürmesin diye birkaç saniye ona bakıp umursamaz bir şekilde bakışlarımı çektim. Midemi bulandırıyordu.
Tekrar ilerlemeye başladım. Ellerimi ceplerime koydum. Göz ucuyla onun da ilerlediğini görebiliyordum. Fakat umursamayacaktım.
Şerefsiz bir insanla iletişim kurmak bana göre değildi.
Aramızda adımlar kala o durdu ama ben umursamadan, soğuk bir ifadeyle yanından geçtim. Fakat kolumu bir pençe gibi yakaladı.
"Elini çekmen için 3 saniyen var."
Alayla gülüp elini çekti ve sanki iğrenç bir şeye dokunmuş gibi üzerine elini sildi. Ona soğuk gözlerle baktım.
"Ne o? Seni sorgulamaya mı çağırdılar yoksa?" Jeno'nun dudakları kınayıcı bir şekilde kıvrıldığında yumruğumu suratına geçirmemek için kendimi kastım, fakat soğukkanlılığımı yitirmedim.
"Sanırım en yakın arkadaşın Jaemin'i benzettim diye çağırdılar." Alayla gülümsedim. "Yazık, seni sorgulamak için çağırmışlar gibi duruyor. İyi şanslar piç kurusu."
Gitmek üzere iki adım atmıştım ki tekrar konuşmaya başladı.
"Beni önceden de çağırmışlardı. Senden önce. Senden önce çıkıp senden önce öpüştüğüm kız hakkında bilgi almak için." Alayla gülüşü tekrar duyulduğunda yumruklarımı sıktım. "Hep senden bir adım öndeydim Donghyuck. Bunu aklından çıkarma. İkinciliğe devam etmekte sana iyi şanslar piç kurusu."
Ve o okula doğru ilerledi. Bense orada dakikalarca dikildim.
×××
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
