8 - Korku

70.6K 2.4K 322
                                    

Medya: Burak👆

Ders bitiminde Didem ile vedalaştıktan sonra okuldan çıktım. Otoparka yöneldiğimde, orada büyük bir kalabalığın olduğunu gördüm. Hemen merakıma yenik düşüp kalabalığa doğru yol aldığımda, ortalarında Ateş denen o sinir küpünü görmem ile yerimde durup gidip, bakmakla bakmamak arasında tereddütte kaldım. Sonuçta bu Ateş'ti ve ben ondan çok korkuyordum ama yine merakımla baş edemedim ve gidip kalabalığın içine girdim.

Gördüklerim karşısında gözlerim fal gibi açılırken bir iki adım istemeden de olsa gerilmiştim. Biri Ateş'in arabasının camlarını paramparça etmiş ve arabayı kullanılmaz bir hale getirmişti.

Arabadan gözlerimi aldıktan sonra Ateş ile göz göze geldim. Ateş bana öfke saçan gözlerle bakıyordu. Mavi irisleri beni cehenneme davet ediyordu adeta. "İki saniye içinde boşaltın burayı," dediğinde hemen herkes itaatkar bir şekilde dağılmış az önceki kalabalıktan eser yoktu.

Korkuyla yutkunup, "neler oluyor?" diye sormam ile yanıma bitmesi bir oldu. Kafamın içinde sayısız çığlıklar büyüyordu.  Hepsinin sesinde dehşetin izleri vardı ve kafalarını dehşetle iki yana salıyorlardı. Iliklerime kadar titriyordum.  Korkuyla gözlerinin içine baktım. Sert bakan bebek mavisi gözleri fırtınalı bir gecenin okyanusu gibi siyaha kaçıyordu. Öyle bir bakıyordu ki bana ister istemez ürperdim ve aniden gelen bir ürperti ile boğazım kururken yutkunma isteği duydum. Kalp artışlarım hızlanmaya başladı.

"Neden yaptın lan bunu fare?" diye, bağırdı dişlerinin arasından arabayı göstererek. Donukluğumu parçalayan sert sözleri kulaklarıma yankı yaptığında sesiz bir şekilde yutkundum.  Korkudan nutkum tutulmuştu adeta bağırması karşısında konuşamıyordum bile başımı iki yana sallayarak "ha.. hayır" dedim güçlükle konuşurken. Bunu benim yaptığımı düşünüyordu. Allahım ben ne yapacaktım şimdi. Zihnim ağrıyordu, kalbimdeki ani sızı damarlarımdaki nabızla savaşıp acılarımı gün yüzüne çıkarırken korkudan tir tir titrediğimi yeni anlamıştım. Zorlukla bir nefes daha bahşettim ciğerlerime ama ciğerlerime saplanan ucu yanık mızrak nefes almamı zorlaştırıyordu.

Ateş kolumdan sertçe tutarak beni arabasına vurdu. Bağırmamak için dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kapattım. Sırtım fena halde acımıştı. Gözlerime ulaşan ruhsuzluk yüzüme gölgesini düşürmüştü.

"Seni küçük aptal!" Diye soludu yüzüme doğru. Yine o baştan çıkarıcı nefesi bu sefer yüzüme vurmuştu. Ağır bir sigara kokusu vardı. "Kim olduğunu sanıyorsun kızım?" Bir adım daha atıp dibime dikildikten sonra eliyle çenemi kavradı, ve avuçlayarak sıkmaya başladı. Tutuşu o kadar sertti ki canım acıyordu. Beni öldürmek istermiş gibi vahşi bir ifadeyle gözlerime bakarken, "neden yaptın bunu?" Diye sordu tekrar. Ruhumun göğsünde kapanması zir bir yara açıldı ve o boşluğa bu yaşadığım anların şoku tek tek hapsedildi.

Korkum git gide artarken, "bırak!" Deyip onu itmeye çalıştım, ama faydasızdı, o çok güçlüydü. "Lütfen bırak beni" dedim telaş ve panikle. Seslice tutkundultan sonra sulanan göz pınarlarımla ona baktım.

Ateş gözlerimin içine bakarken, bende gözlerimi onun acımasız yüzünden alamadım. Yüz ifadesi beni korkutuyordu. Kalbim gereğinden hızlı atıyordu sayısızca yutkunurken Ateş'in elini çenemden iterek konuşmaya başladım. "Birincisi ben aptal değilim, ikincisi senin kızın değilim, üçüncüsü ise senin arabanı o hale ben getirmedim kim getirdiyse git ona ahkam kes" ani bir cesaret patlaması yaşıyordum şuan. Sanki o aslandı ve bende onun avına düşmüş ceylandım.  Ve bacaklarım avına iştahla bakan aslanın karşısında tir tir titrememe rağmen bu cesaretim niyeydi anlamış değildim.  Titrek alt dudağımı diş hapsinde tuttum.

"Sen yaptın!" dedi üstüne basa basa. Sabah senin park yerini aldığım için sende aklı sıra o küçük beyninle intikamını almak istedin." Deyip kolumdan tekrar tutarak arabaya dayadı. Bir eli kolumdayken diğer elini de yumruk yaparak bana doğru eğildi. O kadar öfkeliydi ki öfkesini hissedebiliyordum. Nefesi ensemde bitiyordu onu ilk defa böyle yakından görüyordum ve kahretsin ki çok yakışıklıydı sanki mavi gözlerinde boğuluyordum. Gözleri çok güzeldi ve eğer bir insanı bakışlarıyla öldürmek mümkün olsaydı ben şuan ölmüş olurdum.

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin