11 - Tescilli pislik

65.3K 2.3K 285
                                    

"Mediada Hazan Bannister var.."

Iyi okumalar😘😘

Sabah alarmımın sesiyle uyandım. Dünün etkisi hala üzerimdeydi. Serseri herif resmen üzerime bir kova dolusu su dökmüştü. Bunları düşündükçe bir an üşüdüğümü hissettim o yüzden bugün bir an kalın giyinmeye özen gösterdim. Dışarıdaki sıcak havaya rağmen okul gömleğimin altında bildiğin kazak giydim napayım hala üşüyordum. Saçımı maşa yapıp omuzlarımdan sarkmasına izin verdim eski okulumda saçlarımızı açık bırakamıyorduk ama ben yine de açık bırakıyordum.

Makyaj yapmadan evden çıktım. Aslında makyajı çok seviyordum ama okula giderken makyaj yapma gereksinimi duymuyordum.

Okula geldiğimde dersin başlamasına beş dakika vardı. Derse hocadan sonra girmemek için koşa koşa sınıfımın olduğu katta doğru gittim. Merdivenleri ikişerli üçerli çıkarken birine çarpmamla birden düşecek gibi oldum ama hemen çarptığım çocuğun koluna tutunarak ayakla güç bela durabildim.

Hızla nefes alıp verirken birden düşeceğimi sandım. Kolunu tuttuğum çocuğa baktığımda geçen günkü bana çarpan çocuk olduğunu fark ettim ve kendimi ele vermeksizin.

" Önüne baksana be ! " dedim sinirle burnumdan solurken.

" Bana çarpan sensin güzellik " dedi sakin bir ses tonuyla
yanağımdan bir makas alarak.
" Bana güzellik deme demiştim" dedim sesim yüksek çıkmıştı.
" Güzelle güzel denilir " dedi sakinliğini koruyarak.

Parmağımı ona döndürüp sallayarak, " Bana bak !... " cümlemin devamını getirmeden parmağını ağzıma götürüp " şşşttt güzellik saçmalıklarını dinleyecek kadar vaktim yok bir ara hatırlat o zaman boş vaktim olursa dinlerim. " derken burnumun ucunu sıkıp arkasına bakmadan gitti.

Allahım ya bu insanların sorunu ne ya yani bir değil iki değil, okulun hepsi manyak ve hepsi de beni buluyor.

Dengesiz ya onun yüzünden derse geç kaldım şimdi ne mazeret uyduracaktım kahretsin ya !

Sınıfın önüne geldiğimde içimden birkaç dua mırıldandıktan sonra sınıfa umursamaz gibi paldır küldür girdim. Ve ne yazık ki derse hocadan sonra girmiştim işte şimdi hapı yutum.
Sıla hoca dersini böldüğüm için kızmış olacak ki bana dönüp " dersimin bölünmesinden hiç hoşlanmam, bu okulda disiplinimi bilmeyen yok. Yeni olabilirsin ama sende bu kurallara uyacaksın. Ben nasıl zamanında gelip burada ders anlatıyorsam, öğrencilerimin de zamanında burada olması lazım. Burası bir okul, ağır değil o yüzden sınıfa böyle paldır küldür giremezsin. Öğrencilerime hep hatırlattığım bir şey vardır; beni sevmeyebilirsiniz ama saygı duymak zorundasınız ." Diyerek cümlesini tamamladı. Saçları hafif ağırlamıştı ve gözlüğünü burnuna kadar çekip gözlüğünün üzerinden bana bakıyordu.

Sıla hocanın verdiği mesajı anlamıştım. Özür dilemesini bekliyordu.. Hoca ile birlikte bütün sınıf bana bakıyordu Ateş'in olduğu tarafa özellikle bakmadım çünkü şuan eğlenerek beni, izlediğinden adım kadar emindim.

Hocaya mahcup bir şekilde baktım. Ben kimseden özür dilemezdim . Hatta bir keresinde küçükken annemin en sevdiği porselen takımlarını kırmıştım hatta yaptığımı biliyordum, annem benden özür dilememi beklerken ben ise ona çıkışmıştım bu yüzden annem bana ceza vermişti. Oysaki inatçılığımı ve asiliğimi ondan almıştım. Ben bunları düşünürken Sıla hocanın ismimle çağırdığını çok sonra fark ettim .

"Ne duruyorsun kızım saatlerce seni bekleyecek değiliz ya ." Dedi otoriter bir sesle.

"Hocam...." dedim. Cümlemin devamını getirmekte zorlanıyordum. Sonra bu işkenceye daha fazla devam etmeyerek hiç düşünmeden hızlı ve seri bir şekilde konuşmaya devam ettim.
"Üzgünüm hocam söz veriyorum bir daha olmayacak" özür dilememiştim. Sıla hoca da yeni olduğumdan üzerinde pek fazla durmamıştı zaten .

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin