ACIMASIZ [ TAMAMLANDI ]

27 - İlgi Odağısın

Yorucu bir alışverişten sonra kızlarla yine bende toplanmış akşamki parti için hazırlanıyorduk. Ben tercihimi siyah strapez, dizime kadar gelen mini bir elbiseden yana kullanmış, saçlarımı da kalın dalgalar halinde omuzuma akıtmıştım ve kan rengindeki kırmızı rujum ile elbiseme renk katmıştım son dokunuşlarımı da yaptıktan sonra partiye hazır bir şekilde aşağıya indim.

Salona geçtiğimde Ezgi ile Didem'in hazırlanmış olduklarını gördüm. Ikisinin de gözlerinin içi parlıyordu adeta.

"Wowwww bebeğim harika görünüyorsun" diyen Ezgi'ye çevirdim bakışlarımı. Ezgi hayranlıkla beni süzerken içten bir gülümseme ile "teşekkür ederim canım." Diye konuştum "sizde çok güzel olmuşsunuz," diyerek ekleme yaptım ikisine hitaben konuşarak.

Ezgi, dizine kadar gelen siyah pireleri olan bir elbise giymişti. Kısacık olan saçlarına sade fön çekmiş hafif makyaj ile tamamlamıştı.

Didem ise, beyaz uzun bir elbise tercih etmişti. Ön dekoltesi oldukça açık elbiseyi öne çıkarmak için saçına dağınık topuz ile çok hoş bir görüntü elde etmişti. Sonuç olarak ikiside birbirinden güzel duruyorlardı.

Telefonuma gelen mesaj ile birlikte kızlarla evden çıktık. Mesaj Doğuş'tan gelmişti. Geldiğini ve evimin önünde olduğunu yazmıştı.

Hiç oyalanmadan kızlarla kendimizi dışarı attık. Bahçeye çıktığımızda Doğuş'un siyah bir Ferari'ye yaslanıp bizi beklediğini gördüm.

Doğuş sarı saçlarını düzgün bir biçimde jölelemişti siyah bir takım elbise giymiş ve oldukça sık görünüyordu.

Bizi farkettiğinde sıcak bir gülümseme yayıldı yüzüne.

"Merhaba," dedim sevecen bir sesle.

"Merhaba, neden geç kaldığın belli oldu bu ne güzellik ya, çok güzel olmuşsun" dedi içten bir iltifatla.

"Teşekkür ederim,"

Didem yalandan boğazını temizler şeklinde bir ses çıkardı.

Doğuş bakışlarını benden geçip mahçup bir şekilde Didem'e baktı ve hemen durumu acemice toparlamaya çalışarak "yani.. şey çok güzel olmuşsunuz," diye devam etti tatlı bir gülümseme ile.

"Ah, biliyordum" deyip kıkırdadı Didem. "Sende fena sayılmazsın" deyip gülmeye devam etti.

"Gidelim istersen," diyen Doğuş bana bakıp arabanın kapısını açarak içeri geçmem için bekledi.

Kibar şey!

Doğuş'un açtığı kapıdan, yani sürücü koltuğun yanındaki koltuğa oturdum. Ezgi ile Didem ise ne kadar kendi arabalarıyla gelmek isteseler de benim ısrarıma daha fazla dayanamayıp arka koltiga yerlerini aldılar.

...

Okulun önüne geldiğimizde Doğuş arabasını uygun bir yere park etti ve arabadan indik. Okulun önüne parkedilmiş birbirinden pahalı ve renkli arabaları görünce herkesin çoktan geldiğini anlamıştım ve daha fazla vakit kaybetmeden okulun demir kapısından geçerek devasa büyüklüğündeki bahçeye girdik. Bahçe inanılmaz derece hoş dizayn edilmişti kapının önüne kırmızı kocaman bir halı serilmişti ne yalan söyleyeyim şimdiden kendimi kırmızı halıdan geçen ünlülerden biri olarak görüyordum adeta.

Bahçede dizayn edilmiş uzun ayaklı masalar beyaz örtü ile örtülmüş o örtüye ahenkli bir şekilde pembe kurdalelerle oldukça hoş bir hava katmıştı. Her yere asılmış birbirinden hoş aydınlatmalarla bahçe oldukça inanılmaz ve güzel duruyordu. Buranın dekorasyonu usta eller tarafından yapıldığı ne kadar da belli oluyordu.