6. Bölüm

20.5K 2.1K 475
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüm düzenlenmiştir.

¤¤¤

Onlar birbirlerine sertçe bakarken bende onlara korkarak bakıyordum. Gidip hocayı bulana kadar birbirlerine girerlerdi. O zaman da çok geç olurdu. Hayır yani okula geleli iki gün oluyor ve benim düştüğüm duruma bak. Adalet miydi şimdi bu? Sefa kısa bir süreliğine bana baktı ve daha sonra Hazar'a dönerek onun ellerinden yakasını kurtardı. Elimi göğsüme götürdüm ve "Oh, Allah'ım şükürler olsun." diye fısıldadım.

"Ben gidiyorum." dedi Sefa ve ellerini ceplerine koyarak arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

"Hey gidemezsin!" dedim arkasından giderken.

"Kızım bırak peşimi." dediğinde durdum ve sadece arkasından baktım. Sanki ona çok meraklıymışım gibi konuşuyordu. Hem dün bu böyle ciddi değildi. Ne olmuştu birden bire? Arkamı döndüm ve Hazar'ın yanına gittim. Çimenlere uzanmış gökyüzüne bakıyordu. Bende yanına uzandım ve onun gibi gökyüzünü izlemeye başladım.

"Aranız da ne oldu?" diye sordum. Bunu artık gerçekten çok merak ediyordum.

"Soru sorma dediğimi hatırlıyorum." dediğinde onu umursamadım.

"Neden düşmansınız? En fazla ne olmuş olabilir ki?" dedim.

Bir süre sustu ve sesli bjr nefes aldı. "O sadece karaktersiz biri." dediğinde kafamı ona doğru çevirdim.

"Beni biraz daha aydınlatır mısın?" diye sordum.

Güldü. "Hangi insan kardeşim dediği insanın kız arkadaşını kendine aşık ederdi ki?" dediğinde doğruldum ve kaşlarımı çattım. Sefa gerçekten bunu yapmış mıydı? Bu gerçekten çok ağırdı. "Bu en hafif yaptığı şey."

"Daha ağır ne olabilirdi ki?" diye sorduğumda gözlerinin dolduğunu fark ettim. Sanırım yanlış bir şey söylemiştim. Başka bir şey daha vardı. Pişmanlıkla dudağımı ısırdım. "Üzgünüm."

"Üzülme." dedi ve gülümsedi. "Bende üzüldüm ama geri gelmedi."

Bir süre sadece sessizce oturduktan sonra ayağa kalktık ve servislere doğru ilerlemeye başladık. "Akşam aile dostları ile yemek yenilecek. Sende gelsene. Hatta anneni de getir. Ailelerimiz tanışır." dedi Hazar.

"Olabilir." dedim. Sonunda herkes geldiğinde hoca grupların isimlerini sayarak yoklama almaya başladı.

"Duygu, Ozan, Berfin."

"Burada!"

"Murat, Salih, Umut."

"Burada!"

"Melih, Mert, Semra."

"Burada!"

"Ece ve Selin."

"Burada!"

"Buse, Şeyma, Sıla."

"Burada!"

"Kadir, Emrah, Feyza."

"Burada!"

"Şirin, Hazar, Sefa."

Hazar ile bir süre etrafımıza baktık. Nereye kayboluyordu her seferinde bu? "Hocam Sefa yok." dedim.

"Nasıl yok?" diye sordu hoca.

"Hocam bizim yanımızdan ayrıldı. Daha da gelmedi." diye açıklama yaptım.

"Delirtecek bu çocuk beni." dedi bıkkınlıkla hoca. "Dağılın Sefa'yı arayacağız."

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin