13. Bölüm

16.1K 1.9K 559
                                    

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...

¤¤¤

Sabah uyandım ve her sabah olduğu gibi hızlı hızlı hazırlanmaya başladım. Emir, içeride söylenerek beni bekliyordu. Hızla içeriye girdim ve elimle kalk işareti yaptım. Ayakkabılarımı giyip apartmandan çıktık. O anda karşı binadan da Sefa'nın çıktığını gördüm. Alt dudağımı ısırıp gülümsedim ve el salladım ama o beni umursamadan ellerini cebine koyup ilerlemeye başladı. Bence biraz fazla abartıyordu ya da başka bir sebepten ötürü bana böyle davranıyordu. Hemen arkasından koştum ve yanında yürümeye başladım. "Günaydın!" dedim.

Bana cevap vermeyip yoluna devam edince bende yanında somurtarak yürüdüm. Elim çantasına gidince yolun ortasında durdu. "Çantan ağırsa ben taşıyabilirim, senin yaraların var." dedim ve çantasını çıkartmaya çalıştım.

"Gerek yok, Şirin." diyerek konuştu. "Bu ince düşüncen için teşekkür ederim arkadaşım."

"Rica ederim." diyerek gülümsedim. "Arkadaşım."

Emir yanımda yürürken bana alayla gülüyordu. Ona ters ters baktığımda ağzındaki gizli fermuarı çekti ve dudaklarını birbirine bastırdı. "Ağrın var mı?" diye sordum. Sefa yine bana cevap vermeyince önüne geçtim ve geri geri yürümeye başladım. Benim önüne geçtiğimi görünce hızlı hızlı yürümeye başladı. Doğal olarak bende geriye doğru hızla yürürken yere düştüm. Yanıma çöktü ve elimden tutarak beni kaldırdı. "Gerçekten delisin sen." dedi Sefa ve hafiften sırıttığını gördüm. Sefa bizi geride bırakıp hızlı hızlı ilerlemeye başladı. Emir'in bana kahkahalarla güldüğünü görünce ona gözlerimi kısarak baktım. O korkup kaçmaya başlarken bende onun peşinden koşmaya başladım.

Okula girdiğimide Emir kendi sınıfına giderken bende yukarı çıktım. Sınıfa girdiğimde kendi sırama oturdum ve kafamı hafiften arkaya çevirdim. Sefa çantasından bir defter bir de kalem çıkarıp her zamanki gibi karalamaya başladı. "O çanta boş görünüyor cidden." diye mırıldandım önüme dönerken.

"Selam saygın değer arkadaşlarım!" diye bağırarak sınıfa girdi Murat. "Bugün kitap fuarına gidiyoruuuuuz!"

Sınıftan çığlık ve bağırış sesleri yükselmeye başlamıştı bile. "Kitap okumayı bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum." dedim gülümserken.

Umut, sıramın başında durdu ve eliyle beni gösterdi. "Vallahi saf bu kız." dedi gülerek. Daha sonra ellerini masama dayadı ve bana doğru eğildi. "Biz kitap okumayı değil, dersten kaytarmayı seviyoruz. Anladın mı Şirin'em?"

Yanağımı sıkıp giderken ona boş boş baktım. Dersten kaytarmayı ne kadar çok seviyorlardı. Arkama baktığım da Sefa hâlâ defterini karalıyordu. "Defter karalamayı çok mu seviyor?" dedim gözlerimi kısmış ona bakarken.

"Önüne dönecek misin arkadaşım?!" dediğinde hızla önüme döndüm. Neden sürekli arkadaşım deyip duruyordu? Tamam arkadaşız ama bunu vurgulamasına gerek yoktu bence.

"Nasılsın Şirin?" dedi Ozan önümde ki sıraya yaslanarak.

"İyiyim sen?" dedim gülümserken.

"İyilik." dedi ve sınıfa giren Berfin'e göz kırptı. Berfin gelip sırasına oturdu ve bize doğru döndü.

"Bugün Sefa'ya geçmiş olsuna gidiyoruz." dedi Berfin, kafasıyla onu göstererek.

"Hazar da geliyor mu?" diye sordum merakla.

"Hayır." dedi Ozan, dudaklarını birbirine bastırarak. Anladım anlamında kafamı salladım. Hocanın derse girmesiyle herkes yerlerine geçti. Arkamı döndüm ve uykuda olan Duygu'yu dürttüm.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin