40. Bölüm

10.8K 1.3K 202
                                    

Sefa, Emir ve benim kolumu tutmuş koşmaya devam ederken durdum ve onların da durmasını sağladım. Ellerimi dizlerime dayayıp nefes almaya başladım. Gerçekten yorulmuştum. Zaten bizi kimsenin takip ettiği de yoktu. Bir tek adamdan kaçmıştık. "Daha yeter koşmayalım." diye isyan ettim. "Zaten kimse takip etmiyor bizi."

"Ben neyden kaçtığımız anlamadım ki?" dedi Emir.

"Sen zaten neyi anlarsın ki boşu boşuna gelmişsin bu dünyaya." dedi Sefa.

"Abi niye öyle diyorsun gelmişim ibadetimi ediyorum işte." dedi Emir.

"Allah kabul etsin." dedi Sefa, onun saçlarını karıştırarak.

İkisinin arasındaki diyaloğa güldükten sonra yavaşça ilerlemeye başladım. Onlar da yanımda yavaşça ilerlemeye başladılar. "Acaba o adam bizi niye izliyordu?" diye sordum.

"Ha biri mi bizi izliyordu?" dedi şaşkınca Emir.

"Ya oğlum sen bir sus!" dedi Sefa. "Bilmiyorum Şirinem."

"Neyse eve gidelim." dedim ve beraber yürümeye başladık.

"Bugün ne yapacaksın Şirinem?"diye sordu Sefa.

"Annemin yanına gideceğim." dedim.

"Ne demek annemin yanına gideceğim? Ananla beraber yaşamıyor musun?" dedi Sefa.

"Boş ver ya çok karışık o kısımlar." dediğimde kafasını salladı.

Bir süre sonra bizim sokağa girmiştik. Sefa teyzesinin binasına girerken Emir ve bende bizim binaya girdik. Yukarı çıktığımızda babam bizi görmüş gibi kapıyı açtı hemen. "Hoş geldiniz çocuklar." dedi babam.

"Hoş bulduk." dedik ikimiz de aynı anda içeriye girerken.

"Kızım bugün ne yapacaksın?"

"Annemin yanına uğrayacağım." dedim.

"Tamam bende geliyorum o zaman." dediğinde babam şaşkınca ona bakmaya başladım.

"Nasıl yani?" dedim şaşkınca.

"Ben de geliyorum dedim işte." deyince babam kafamı sallayıp odama girdim.

Kot pantolonumu ve siyah uzun sweetimi giydikten sonra odadan çıktım. Babam da hazırlanmış beni bekliyordu. Uzun siyah montumu da giydikten sonra beraber evden çıktık. Dışarıda hafiften yağmur yağıyordu.

Gideceğimiz yer yaklaşık on-on beş dakikalık bir yerde. Çünkü annem, anneannem de kalıyordu. Babamın annemle ne konuşacağını gerçekten çok merak ediyordum. Acaba annemden özür mü dileyecekti?

Karşıdan bize doğru gelen Umut'u fark ettiğimde kaşlarımı çattım. "Şirinem." dedi Umut gülümseyerek bana yaklaşırken. "Evde olman gerekmiyor muydu?" dedi Umut.

"Evet ama annemin yanına gidiyorum." diyerek konuştum.

"Bu bey amca baban mı?" diye sordu.

"Evet babam." dedim gülümseyerek.

"Dur elini öpeyim." dedi ve babamın elini öpmeye çalıştı ama babam buna izin vermedi.

"Dur evladım, dur." dedi babam elini çekerek.

"Olur mu öyle şey? Ben birazdan yanınızdan ayrıldığımda hiç elimi falan öpmedi deyip arkamdan dedikodu yapacaksınız belki?" dedi Umut, gözlerini kısarak.

"Ya oğlum ben senin arkandan neden dedikodu yapayım?"

"Vallahi ben orasını burasını bilmem. Şeytan bu, herkesin koynunda bekliyor." dedi Umut.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin