İkinci Kitap-37. Bölüm

5.4K 677 454
                                    

SelamunAleyküm!

Keyifle okumanızı dilerim.


^^^^^^^^

"Gazamız mübarek olsun!"

"Kız Şirin aklından ne gibi delilikler geçiyor senin?"

"Göreceğiz." dedim gülerek.

"Harbiden ruh hastası!"

Güldüm. Erkekler önde giderken aralarında da konuşmayı ihmal etmiyorlardı. Onlardan uzaktık ama etraf çok sessiz olduğu için sesleri geliyordu. Sırıtarak onları takip etmeye devam ettik.

Yazar Anlatımıyla...

Erkekler arkalarından gelen kızlardan habersiz olarak gölü aramaya koyulmuşken Şirin'in aklından delice şeyler geçiyordu. Kadir, başlarına bir şey gelsin diye heves ederken, Şirin'in planı onu çok mutlu edecek gibiydi.

"Nerede bu göl?" dedi sıkıntıyla Hazar.

"Aha gölün üstündeyiz lan!" dedi Ozan.

Hepsi ayaklarının altına baktıklarında buz tutmuş olan gölün üstündeydiler. Koşuşturarak kaçarlarken Hazar, buzun kırılmasıyla suya düşmüştü. "Hazar gölü." diyerek espri yapınca Murat, kıkırdaşmalar oldu aralarında. 

Kızlarda gülüp ağaçların arkasına saklandılar. "Lan dondum!" diye bağıran Hazar'ı, çıkarmaya çalıştılar. 

"Hadi! Ne yapacağız Şirin?" diye sordu Sıla, heyecanla.

"Aranızda sesini değiştirebilen var mı?"

"Olmaz mı?" dedi Şeyma. "Görevimi söyle."

Şirin, elindeki karton kağıdı kıvırıp Şeyma'ya uzattı. "Doğaçlama yaparak konuşup, garip sesler çıkarabilir misin?"

"Tabii ki!"

Şeyma, hemen elindekini dudaklarına dayayıp korkunç sesler çıkarınca Şirin, eline vurdu. "Şimdi değildi."

"O neydi lan?" dedi ormana doğru bakan, Kadir.

"Ne neydi?"

"Sesi duymadınız mı?"

Şeyma, tekrar ses çıkarınca tüm erkekler telaşla ağaçların olduğu kısma baktılar. "Ozan, fenerini tut hele oraya."

"Sakın!" diyerek konuştu, Şeyma. "Gözlerim ışığa dayanamaz."

"Bismillahirrahmanirrahim!" dedi korkuyla, Mert. Ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Basıldık!"

"Yav abi korkmayın hemen!" dedi Emir. "Kim kandırıyor bizi?"

"Bu geceki hedefim sensin, Emir!"

"Lan adımı nereden biliyor?!" dedi Emir, tırsarak. "Kimsin lan sen?"

"Seni yerken görürsün!"

"Şimdi bu bizi yiyecek mi?" dedi telaşla, Melih. "Beni bırak bunları al!"

"Ne kadar vefalı bir arkadaş?" diyerek dalga geçti, Sefa.

"İn misin cin misin? Rahat bırak bizi!"

"Belki in, belki cin!"

"Beyler hadi, açın elleri!" dedi Umut. "Başlayın felak, nas!

Hepsi ellerini açıp dua okurken Şeyma, dualarının bitmesini bekledi.

"Amin!" diyerek konuştu, Şeyma.

"Aga cin amin diyor!" 

"Cin bey?" diyerek konuştu Kadir. "Cin bey?"

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin