Üçüncü Kitap - 2. Bölüm

5.2K 617 300
                                    

Oylamayı unutmayın 💕

Keyifli okumalar...

--------

İkimizde Kadir'e şaşkınca bakarken onunda bizden farkı yoktu. Gözlerim yere dökülen çorbaya kaydı. Şimdi burada Mert ve Sıla olsaydı, Kadir'i doğramışlardı. Şu durumda düşündüğüme bakın ya!

"Yemeğe yazık oldu." dedi Kadir. "Ama yaşayan kişi-"

Odanın kapısının açılmasıyla Kadir susup arkasını döndü. Emir içeri girince gözleri önce bizde daha sonra yerde ki çorbaya kaydı. "Ne oldu burada?" dedi anlamayarak bize bakarken. "Niye böyle şoka girmişsiniz? Çıkın bence, çünkü ucuz diyorlar ama orası da pahalı."

Emir'in yaptığı bu espriden sonra kasılan bedenim gevşemişti. "Sizce Emir mi daha iyi espri yapıyor ben mi?" diye sordu Kadir. "Emir diyenle, şimdiden küstüm."

"Sen."diye cevap verdik, Duygu ile aynı anda. Kadir yakasını düzeltip bize öpücük attı. Emir ise bize şaşkınca bakarken şu durumda gülesim gelmişti ama sadece tebessüm etmekle yetindim.

"Siz ciddi misiniz?" dedi Emir, bize şaşkınca bakarken.

"Sen komik değilsin diye, bizle küsme. Zamanla sende olursun." dedi Kadir, Emir'in saçlarını karıştırarak.

Emir, saçlarını Kadir'den kurtardıktan sonra, "Ben gidip şurayı temizlemeleri için birilerine haber vereyim." dedi ve odadan çıktı.

Kadir anında heyecanla bize döndü. "Kim dirilmiş?!" diye sordu.

Bu heyecanı anlamasam da ona cevap verdim. "Kimse dirilmedi, tövbe tövbe." dedim.

"Kim ölmüş o zaman?!" diye sordu ve karşımızdaki koltuğa oturup yere baktı. "Nimete de yazık oldu. Sizin yüzünüzden günaha girdim. Neyse, cevap verin."

Duygu bana sıkıntıyla baktı ve konuştu. "Sorun da orada ya işte, kimse ölmemiş." dedi Duygu.

"Hadi canım." dedi Kadir, şaşkınlıkla elini ağzına götürürken. Daha sonra bize baygın gözlerle bakmaya başladı. "Orayı anladım, kim diye soruyorum?"

"Sen kim ölmüş diye sordun." dedi Duygu. "Her neyse. Helin ölmemiş."

"Bu Hazar'ın kardeşi, Sefa'nın-" dediği anda gözleri beni buldu. "Yani o mu?"

"Evet, o." diyerek cevap verdim.

"Nasıl ölmedi ya? Ben kimin cenaze namazını kılıp, mezarın başında fatiha okudum?" dedi Kadir. "Bismillahirrahmanirrahim!" Kadir birden bire oturduğu yerden ayağa kalktı. "Cidden ölmemiş mi?"

"Ölmemiş Kadir." dedi Duygu, bıkkınlıkla.

"Allah!" diyerek bağırdı, sevinçle. Biz ona anlamayarak bakarken neşeyle yerinde zıplıyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Kızım olaya bak be!" diye bağırdı. "Öldü diye namaz kıldık, kız yaşıyormuş ya! Allah'ım böyle bir ekşın beklemiyordum! Harika bir olay yaşıyorum! Şükürler olsun Ya Rabbim! Hemen şükür namazı kılmam lazım!"

"Şu an cidden inanamıyorum sana Kadir." dedim şaşkınca.

"Bende." dedi Duygu. "Bana bak Kadir! Hiç kimseye hiçbir şey söylemek yok! Çok ciddi bir mesele! Kimsenin bilmemesi gerekiyor!"

"Aşk olsun kanka!" dedi omuzlarını düşüren Kadir. "Ben kime söyleyeceğim sanki!" Tekrar heyecanla yerine oturdu ve otuz iki diş sırıtarak bize bakmaya başladı. "Yalnız Hazar ve Sefa öğrenirse, kızarlar."

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin