Üçüncü Kitap - 4. Bölüm

4.1K 587 261
                                    

Herkese merhabalar!

Oylamayı unutmayın 💕

•••••

Sefa, kaşlarını çatmış Helin'e bakarken ben ikisine bakıp duruyordum. Duvara yaslanmış olan kız ise sırıtarak bana bakıyordu. Neden böyle baktığını bilmiyordum ama hiç hoşuma da gitmemişti. Helin'in hareket etmesiyle bakışlarımı ona doğru çevirdim. Sefa'ya doğru bir adım atmıştı. "Sefa." diyerek konuştu. "Seni çok özledim!"

Sefa'ya sarıldığı anda sinirle kaşlarımı çattım ve tam konuşacakken Sefa onu itip geri çekildi. "Ne yapıyorsun?!" dedi sinirle Sefa. "Bana sarılmadan önce, benden izin al bir dahakine!" Ona gözlerini devirdi ve bana doğru gelmeye başladı. "Gerçi izin vermeyeceğim ama sen yinede sor. Bari haberim olur!"

Yatağın yanındaki sandalyeye oturup bana bakmaya başladı. "E hadi." dediğinde anlamayarak ona baktım. "Kızım oda senin, gönderir misin misafirlerini?"

"Tabii." dedim ve onlara bakmaya başladım. "Geldiğiniz için teşekkürler, şimdi uyumak istiyorum. Size zahmet çıkar mısınız?"

Helin ve duvara yaslanmış olan kız bir süre bana baktılar. Helin geçip karşımdaki koltuğa oturup gülümseyerek bana bakmaya başladı. "Hayır." dediğinde kaşlarımı kaldırıp Sefa'ya baktım.

Karşısındaki duvara tepkisizce bakıyordu. Sanırım onu burada istemiyordu. E yani bir zahmet istemesindi. "Ee nasıl tanıştınız?" diye sordu Helin.

"Sana ne?!" diyerek ona döndü Sefa.

"Yapma Sefa!" dedi Helin alayla. "Uzun süre sonra tekrar yanındayım ve kız arkadaşınla tanışmak istiyorum."

"Sen istiyor musun?" diyerek bana döndü Sefa.

Bakışlarımı Helin'e çevirdim ve onu incelemeye başladım. İyi biri olduğunu düşünmüştüm ama çok ukalaca davranıyordu. Sefa ondan pek hoşlanmıyordu ve bende sanırım ondan pek hoşlanmamıştım. Bakışlarımı Sefa'ya çevirdiğimde bana ciddi bir ifadeyle bakıyordu. "İstemiyorum." dediğimde Sefa zafer kazanmış bir edayla Helin'e döndü.

"Duydun!" diyerek konuştu Sefa.

Helin, gülerek ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. "Sefa sana nasıl davranıyor?" diye sordu. Anlaşılan onunla tanışmak istemediğim onun pek de umurunda değildi. "Bana dünyaları veriyordu."

"Yaptık işte bir hata." diye mırıldanan Sefa'yı duydum.

"Sana da veriyor mu dünyaları?"

Kafamı Sefa'ya doğru çevirdim. Sefa sırıtıp Helin'e bakmaya başladı. "Vermiyorum." diyerek konuşunca Helin sinsice güldü.

"Benden başkasına veremezdin, biliyordum."

"Ben gönlü zengin olan biriydim. Sen ise sevgiye aç biriydin ve ben cömertlik yapıp sana dünyaları veriyordum. Şirin'e dünyaları vermedim, veremem de. O herkes tarafından sevilen biri. Ben onu sevmesem bile hayatında hiçbir şey değişmez. Bana dünyaları verecek biri varsa, o da Şirin. Çünkü Şirin benim dünyam." diyerek konuşunca ister istemez dudaklarımda bir gülümseme oluşmuştu. Böyle konuşması beni derinden etkilemişti. Helin'e baktığımda hazmedememiş gibi bir hâli vardı. Açıkçası bu hoşuma gitmişti.

"Anlıyorum." diyerek konuştu Helin.

O esnada kapı açıldı ve karşımda Melih'i görmek beni şaşırttı. Melih bize anlamayarak baktıktan sonra yanıma doğru geldi. "Arkadaşların mı?" diye sordu. Sanırım odanın karanlık olmasından dolayı Helin'i tanıyamamıştı.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin