İkinci Kitap-34. Bölüm

5.7K 729 189
                                    

Selamünaleyküm!

Naber gençlik?

Oylamayı unutmayın.

Instagram linkim biyomda var. Takip ederseniz sevinirim 💙💛

Keyifle okuyun...

^^^^^^^

Bir süre Sefa ve Irmak'a baktım. Sefa mı onu çağırmıştı? Yoksa Irmak mı? Konuşacakları şeyleri dinlemeli miydim? Geri çekildim ve sessizce odama girip yatağıma uzandım.

Sefa'ya güveniyordum. Sabah, gece Irmak ile buluştuğunu bana söyleyecekti. Bundan emindim. Gözlerim ağır ağır kapanırken kendimi uykunun kollarına bıraktım.

------

Sabah herkes uyanmıştı ve kızlarla yemek yemek için evden çıkmıştık. Çok açtım ve bir an önce kahvaltı etmek istiyordum. Kahvaltılıklarımızı alıp masalardan birine yerleştik ve yemeye başladık. Sefa, karşıma geçip oturunca aklıma dün gece geldi.

Dün ne konuştuklarını o kadar çok merak ediyordum ki, çatlayacaktım resmen.

"Pırıl?" dedi Serpil hoca. Hepimiz ona bakmaya başladık. "Kahvaltıdan sonra konuşalım."

Pırıl üzgünce kafasını salladı ve kahvaltısına devam etti. Gözleri yavaşça beni buldu. Benim ona baktığımı görünce hemen gözlerini kaçırdı.

Kahvaltı bittikten sonra hepimiz olduğumuz yerden çıkıp gezmeye başladık.

"Selin." diyerek konuştum. "İyi misin?"

Gözlerime baktı ve bir süre bekledi. Gözleri yavaş yavaş dolmaya başlarken, Ceylin hemen ona sarıldı. "Ağlama lütfen." dedi Ceylin.

"Neden ağladığımı inanın bende bilmiyorum ama gözlerime hakim olamıyorum. Bir insan hiç mi değişmez?"

"Bırakacaktınız onu dövecektim." dedi Sefa, sinirle.

"Daha önce Ayberk ile dövmüşsünüz zaten. Emrah da çok güzel küfür etmiş maşallah." dedi Selin.

"Ayberk mi?" dedi şaşkınca, Duygu. 

"He beraber dövdük." dedi Sefa. Telefonuma mesaj gelmesiyle tüm dikkatimi oraya verdim. Kaydetmediğim bir numaraydı.

Evin arkasına gelir misin?

Kimdi ki bu?

Barış mıydı yoksa? Şu stajyer olan?

Sanmıyordum.

Ayberk mi acaba?

"Geleceğim hemen." dedim ve evlere doğru ilerledim. İçeri girmiş gibi yaparken dönüp bizimkilere baktım ve benden taraf bakmadıklarını fark ettiğim an hızla arka tarafa ilerledim. 

Elinde sigarayla duvara yaslanmış olan Ayberk'i görünce kaşlarımı çatıp yanına yaklaştım. "Hocalar görecek!"

"Umrundaymışım gibi konuşma." dedi ve sigarayı yere atıp ezdi. "Sefa'dan günlüğü aldın mı?"

"Sana inandığımı kim söyledi?" dediğimde üzgünce bana bakmaya başladı. Doğru söyleyip söylemediğini bilmiyordum ama doğruları öğrenmek için söylediğini yapıp günlüğü alacaktım. 

"Şirin bana inanman laz-"

"Sana inanmadım ama inanmak için doğruları bulacağım, Ayberk."

Gözlerinde bir anda neşe oluştu ve bana gülümseyerek bakmaya başladı. "Bana yardım et. Onları çok özledim." Ayberk'e üzülürken kastettiği kişilerin bizimkiler olduğunu anlamıştım.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin