42. Bölüm

9.6K 1.3K 234
                                    

Yazar Anlatımıyla...

"Niye öyle bakıyorsun?" diye sordu, Sefa.

Şirin, onun sesini duyduğu sırada bir anda önüne döndü ve kafasını iki yana salladı. "Kıskandın mı sen?"

"Hayır." diyerek net cevap verince Sefa, yüzündeki gülümsemeyi silip kafasını salladı, Şirin.

"Şirin, hadi sofrayı hazırlayalım." dedi annesi ve beraber mutfağa girdiler.

"Aynı sınıfta mısınız?" diye sordu anneannesi.

"Evet." diyerek yanıtladı Sefa.

O anda içeriye Hazar girdi ve Sefa'nın  oturduğu koltuğun sonuna oturdu. Sefa ona ters bir bakış attıktan sonra önüne döndü. "İsimleriniz ney?" diye sordu babası.

"Sefa."

"Hazar."

İkisi aynı anda konuşunca dönüp birbirlerine baktılar. Sefa sert bir bakış atıp önüne döndükten sonra Hazar da gözlerini devirip önüne döndü.

"Dersler nasıl?" diye sordu anneannesi.

"İyidir."

"İyi."

"Abi siz hep aynı anda mı konuşursunuz?" diye sordu Emir.

Bunun üzerine ikisi de sessiz kaldı. Sefa sıkıntıyla dizini sallarken Hazar da telefonunu çıkarmıştı ve Duygu'dan mesaj var mı diye bakıyordu. Ama ne yazık ki Duygu ona yanıt vermemişti.

Hazar: 

Yarın müsait misin?

Diye mesaj atmıştı ama hâlâ cevap yoktu. İçeriye Şirin girdi ve, "Sofra hazır. Gelebilirsiniz." dedi. Herkes ayaklanıp mutfağa doğru ilerledi. Sefa'nın suratını asık gören Şirin onun yanına gidip koluna dokundu.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu Şirin.

Sefa, kolunu Şirin'den kurtarıp hayır anlamında kafasını sağa sola salladı. Daha sonra herkes mutfak masasında yerini aldı. Masanın bir başında anneannesi diğer başında annesi oturuyordu. Bir tarafta Samet, babası ve Şirin otururken karşı tarafta Hazar, Sefa ve Emir oturuyordu.

Şirin ve Sefa karşı karşıya oturmuşlardı. Sefa, Şirin'den gözlerini ayırıp yemeğini yemeye başladı. Şirin, Sefa'ya ne olduğunu anlamasa da yüzünün neden asık olduğunu merak ediyordu.

Şirin Berma...

Yemek masasında yemeğimizi yemeye devam ederken gözlerim Sefa'ya takıldı. Yemeğini yerken eğildiği için benim ismimin yazılı olduğu kolye ortaya çıkmıştı. Masanın altından bacağına hafifçe vurdum ve bana bakmasını sağladım. Elimle boynumu tutunca hemen onun eli de boynuna gitti. Daha sonra kolyeyi sweetinin içine koydu. O anda gözlerim Emir'e kayınca bana ve Sefa'ya sinirle baktığını gördüm.

"Ee çocuklar sınav için hazır mısınız?" diye sordu annem.

"Hazırlanıyoruz." dedi Sefa.

"Ne olmak istiyorsunuz?"

"Psikolog."

"İç mimar."

İkisi yine aynı anda konuşunca dönüp birbirlerine baktılar. Daha sonra tiksinircesine önlerine döndüler. "Bir tabak daha alabilir miyim?" diye sorunca Hazar, Şirin ayaklandı.

"Yeter yedin bence." dedi Sefa.

"Sana ne? İstediğim kadar yerim." dedi Hazar.

"Tamam, ol davar gibi." deyince Sefa, Hazar onun karnına vurdu. Sefa bir anda inleyince herkes ona bakmaya başladı. Hazar da şaşkınca ona bakıyordu.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin