50. Bölüm

10.3K 1.4K 799
                                    

5 Gün Sonra...

Şirin Berma...

Bugün cumartesiydi ve yatağımda uzanmış, hâlâ o günü aklımdan silmeye çalışıyordum. Sürekli rüyalarıma giriyordu ve artık sokağa çıkmaya dahi korkuyordum. Polisler adamları ararken, Sefa bildiğini söylemişti ve polislere bir adres vermişti. Verdiği adresi incelemeye giden polisler hiçbir şey bulamamışlardı.

Ama bugün her zamankinden daha iyiydim. Berfin hâlâ çok kötüydü. Yarasına dikiş atılmıştı ve iyileşmek üzereydi. Sadece konuşamıyordu. Hâlâ şoktaydı. İki üç kelime edip susuyordu ve o günden sonra okula hiç gelmemişti. Buse, psikolojik destek görüyordu. Olayı atlatmış gibi duruyordu.

Sıla, çabuk toparlamıştı. İyi gibi görünüyordu. Okula gelip giderken korktuğunu söylüyordu ki bunda haklıydı da. Ama eski hâline dönüyor gibiydi.

Duygu, anlamadığım bir şekilde sinirliydi. Sorduğumda ise yaşadığımız olayın akıl alır gibi olmadığını söylüyordu. Adaletin tamamıyla yerine gelmeyeceğini söylüyordu. Ama fazla öfkeliydi.

Ben ise toparlanmıştım. Sefa ve Emir ile birlikte okula gidip geliyordum. Emir, beni dışarı bırakmayıp sürekli kendi gidiyordu. Ben çıksam da tek başıma gitmiyordum. Yanımda mutlaka Emir oluyordu.

Ozan da Berfin gibi okula hiç gelmemişti. Hiç Berfin ile de konuşmamıştı. Hastahanede onu görmeyip kaçmıştı. Hazar, yanına gittiğini ve onun iyi olduğunu söylemişti.

Sefa olay yaşandığından beridir fazlasıyla öfkeliydi. Yine eskisi gibi kimseyle çok konuşmuyordu. Sürekli ona bir şey sorulduğunda bağırıyordu. Onunla konuşmak pek mümkün değildi. Beraber okula gidip gelirken bile benimle konuşmuyordu.

Ama Allah'ıma şükürler olsun ki hepimiz sonunda birazcık toparlamıştık.

Erkeklerin futbol antrenmanı başladığı için okuldaydılar. Bende öğle namazını kılmıştım ve sıkılmış bir şekilde yatağımda uzanmaya devam ediyordum.

"Abla!" diyerek odama daldı Emir. "Ben dışarı çıkacağım. Arkadaşlar beni çağırıyorlar. Bir şey istiyor musun? Veya bir yere gidecek misin? Gideceksen seninle gelirim."

"Teşekkür ederim. Sen gidebilirsin." dedim ve gülümsedim. Bana göz kırpıp evden çıktı.

Annem ile babam barışmıştı ve hepimiz birlikte yaşıyorduk. Telefonumun çalmasıyla oturur pozisyon alıp ekrana baktım. Bir numara arıyordu. Cevaplandırıp kulağıma götürdüm.

"Buyurun." diyerek yanıtladım.

"Merhaba." dedi bir adam.

"Merhaba! Niye aramıştınız?"

"Ben resim atölyesinden arıyorum. Dün okulunuza gidip katılım için birkaç öğrenci istedik ve şanslı isim olarak sizin isminizi ve Sefa Ayves diye bir isim verdiler. Sefa'ya ulaşamadık. İnşallah onu tanıyorsunuzdur."

"Tanıyorum."

"Çok iyi. Size atacağım adrese saat beşte arkadaşınız ile gelebilir misiniz?"

"Tabii ki."

"Detayları orada konuşuruz o zaman!"

"Pekala. Çok teşekkür ederim. İyi günler." dedim ve telefonu kapattım yataktan zıpladım.

"Allah'ım sonunda güzel bir haber aldım. Hem eğlenirdim hem de Sefa ile vakit geçirirdim." dedim ve hemen Sefa'yı aradım ama açmıyordu.

Sanırım antrenmanda olduğu için cevaplamıyordu. Kıyafetlerimi değiştirdim ve kabanımı da giyerek evden çıktım. Hava kapalıydı ve bayağı soğuktu. Yağmur yağacak gibi duruyordu. Sınıfça hepimiz karın yağmasını bekliyorduk.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin