İkinci Kitap-18. Bölüm

6.7K 879 320
                                    

Lütfen oylarınızı ihmal etmeyin.

Keyifle okuyun...

^^^^^^

Kapıyı açtığımda annem ve Samet ile karşılaştım. "Erken geldiniz sanki..." diyerek konuştu Sefa.

Annem ikimize şaşkınca bakarken kafamı kapıdan çıkardım. "Babam nerede?" diye sordum.

"Kasaba et almaya gitti." dedi Samet.

"Oh iyi." dedim.

"Sefa senin ne işin var burada?" diye sordu annem.

"Temizliğe geldim." dedi Sefa.

Annemler içeriye girdiler ve kapıyı kapattım. "Sefa sen babam gelmeden git." dedim.

"Bence de git." dedi annem.

------

Okulda sıraya girmiştik ve İstiklal Marşı'nın başlamasını bekliyorduk. "Hey!" diye bağıran Umut'a baktım. Arkasına bakıyordu ve onun bağırması ile herkes bize bakıyordu. Umut sıradan çıkıp bir çocuğun peşinden gitti. "Nereye gidiyorsun?!"

Çocuk sessizce Umut'a baktı. "Şeye..." diyerek konuştu ki Umut onu susturdu.

"Kaçıyordun değil mi?" dedi Umut. "Lan geç sıraya. İstiklal Marşı'ndan kaçılır mı?"

Çocuk korkuyla sırasına girerken Umut onun arkasından bakıyordu. "Ulan benden korktuğun için değil, Türk oğlu Türk olduğun için adam gibi marşını oku."

Umut tüm sıraların arkasında durup koruma gibi beklemeye başladı. Ona gülümseyip önüme döndüm ve başlayan İstiklal Marşı'nı okumaya başladık.

İstiklal Marşı bittiğinde herkes sırayla içeri girmeye başladı. Sıranın arkasında Sefa'yı görmeyince sıradan çıktım ve bahçede ona bakınmaya başladım. O anda Sefa'yı Irmak ile konuşurken gördüm. Çantamı tuttum ve şaşkınca onlara bakmaya başladım.

Irmak beni fark edip bana doğru döndüğünde Sefa da bana bakmaya başladı. Onlara bakmaya devam ederken Sefa beni yanına çağırdı.

"Şirin?" dedi Irmak. "Nasılsın?"

"İyiyim." dedim. "Sen nasılsın?"

"İyiyim." diyerek konuştu. "Sefa'ya veda etmeye gelmiştim."

Kafamı salladım. "O zaman siz konuşun." dedim ve onlardan biraz uzaklaştım. Onları duyabiliyordum.

"Zamanında seni üzdüğüm için özür dilerim, Sefa." dedi Irmak. "Senden vazgeçtim mi? Bilemiyorum. İçimde hâlâ sana karşı bir şeyler hissediyorum. Ama sen Şirin'e aşıksın. Hemde çok. Tekrar yurt dışına döneceğim. Artık buraya ait değilim."

"Bence de." diyerek mırıldandım.

"Allah'a emanet ol." dedi Sefa.

"Diyeceğin şeyler bu kadar mı?" dedi Irmak.

"Başka ne diyebilirim-" demişti ki Sefa, Irmak ona sarıldı. Gözlerimi büyütüp onlara bakmaya başladım. Sefa buna nasıl müsaade etmişti?

Arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. "Pişt! Benimki!" diyerek bana seslenen Sefa'yı duyduğumda ona doğru döndüm. Derse gecikiyorduk.

"Konuştunuz mu?" dedim.

"Evet." dedi. "Gidiyor buradan."

"İyi yolu açık olsun." dedim.

"Ne oldu sana?" diye sorunca kafamı eğdim. Üzülmüştüm. Ben bile onun gibi sıkıca sarılmamıştım Sefa'ya. 

Çenemi tutup kendisine bakmamı sağladı. Elini alnıma götürdü ve kahküllerimi çekti. "Ne oldu birden bire?"

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin