4.Bölüm | V

2.7K 243 234
                                    

Demi Lovato

Skyscraper

*

Violet, akşam yemeği için Büyük Salon'un önüne geldiğinde içinde kötü bir his vardı. Slytherin masasının kapıya en yakın, en uçtaki yerine gidip oturduğu zaman birkaç kişi dönüp ona bakmıştı. Gözleri yemekten sonra takip etmek için Fred ve George'u arıyordu ama hiçbir yerde görememişti.

Yemeklerin belirmesini beklerken koltuk altlarından tutularak oturduğu yerden kaldırıldığını hissetti. Violet telaşla bunu yapanın kim olduğuna baktığı zaman iki tane turuncu kafa görmeyi beklemiyordu. İkizler onu taşımaya devam ederken, "Çocuklar ne yapıyorsunuz?" dese de onu duymamış gibi yaptılar. Gryffindor masasına yaklaştıkları zaman Violet kurtulmak için çırpınmaya başlamıştı.

"Gözlerinin bizi aradığını fark ettik."

"Onur duyduk. Sonra dedik ki neden risk almayalım?"

Aynı anda, "Risksiz hayat çok sıkıcı olurdu." dedikten sonra masaya oturmuş Violet'i de aralarına almışlardı. Herkes onları izliyordu.

"Çocuklar bu iyi bir fikir değil-"

"Bizim her fikrimiz iyidir."

Yemeklerin belirmesi ile Büyük Salon'un dikkatleri üzerlerinden azıcık çekilmişti. Tabii, bu diğer masalar içindi. Gryffindor masasında durum farklıydı. Violet hiçbir şey yokmuş gibi yemeklerini yiyen ikizlere baktı. "Amacınız ne sizin?" dedi.

"Yeni arkadaşımızla yemek yemek istedik." dedi Fred. Violet kaçmak için delik arayacak durumdaydı. Slytherin masasından Terrence ile göz göze geldiğinde genç adam kendisine dudaklarını oynatarak 'Neler oluyor?' dedi. Violet bilmediğini belli etmek için omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Bak arkadaşlarımız geldi Violet. Onlarla tanışmalısın."

George onlara yaklaşan üç kişiyi gösterdi. İki kız ve bir erkekti. Üçü de tam önlerinde durmuşlardı. Violet sadece ikizlerin duyabileceği bir şekilde, "Keşke bu sürprizinizden daha önce bahsetseydiniz." dediğinde "Yemeğe inmezdin." dediler. Haklılardı. "Hala bize karşı kibar olmaya çalışıyor baksana Georgie."

"Evet fark ettim, bize ancak bir Beauxbatonslı bu kadar kibar olurdu zaten Freddie." Onlar kendi dediklerine gülerken kızlardan birisi masaya doğru eğilmiş ve başıyla Violet'İ işaret etmişti.

"Onun burada ne işi var? Kim olduğunu geçtim o bir Slytherin."

İkizler kızı pek takmadan Violet'i gösterdiler. "Alicia, Lee, Angelina. Sizi yeni arkadaşımız tanıştırmak istemiştik. Bu Violet, gerçi zaten biliyordunuz ama..." dediler bir ağızdan. Aralarından erkek olan karşılarına oturdu ve elini Violet'e uzattı. "Ben Lee Jordan. İkizler seninle arkadaş oluyorsa benimde arkadaşımsın demektir." dediğinde Violet'in içi ısınmıştı. Belki de o kadar kötü bir durumda değilim diye düşündü. Lee'nin elini sıktı.

Angelina ve Alicia ise hala ayakta kendisine bakıyordu. Biri oturup, "Angelina Johnson." dedi. Elini uzatmadığı için sıkmadı. Alicia ise Angelina'ya şokla bakıyordu. Violet'in, Lee'den kaynaklı ortaya çıkan kendine güveni saniyesinde yerle bir olmuştu.

George ağzını açıp konuşacakken Alicia bağırmaya başladı. "Siz ciddi misiniz!?" dedi. Kimsenin konuşmasına izin vermeden devam etti. "ONUN KİM OLDUĞUNU, NELER YAPTIĞINI BİLİYORSUNUZ!"

Fred ayağa kalktı. "Onların hiçbirini Violet yapmadı, Alicia. Babası yaptı. Babası, annesi, ailesi yüzünden insanları suçlayan Slytherinler gibi olmayı bırak!" dedi hiddetle Fred.

Violet BlackWhere stories live. Discover now