9.Bölüm | V

2.1K 212 92
                                    

Bruno Mars 

Talking to the Moon

*

Noel gelip çattığında Hogwarts'ı kar sarmıştı. Violet'in arkadaşları (Fred, George ve Cedric) da dahil olmak üzere çoğu kişi tatilde evlerine gitmişti. Çok kalmak istemelerine rağmen aileleri kalmalarına izin vermemişti. (Bayan Weasley oğullarının Violet ile arkadaş olduğunu öğrenmiş ve korkmuştu.)

Violet ilk gün üzgün uyanmış olmasına rağmen günü güzel geçmişti. Uyandığı gibi ayak ucunda büyük bir paket bulmuştu. Açtığı zaman içinden yepyeni bir süpürge çıktığını görüp saniyelik endişelenmişti. Paketin içinde isim yazmıyordu, üstüne üstlük Violet'in bir süpürgeye ihtiyacı olduğunu bilen yoktu. Yani henüz. Remus bir öğretmendi duymuş ve almış olabilirdi, sürpriz için.

Zindanlardan çıkıp kütüphaneye gidecekken karşısına çıkan Remus ile durdu. "Sana da günaydın Aylak. Hediye içi-" Fakat Remus onun sözünü kesti.

"Zamanımız yok, benimle gelmen gerek." Violet'in kolunu tutarak yürümesini sağladığında Violet onun kötü gözüktüğünü fark etmişti. Sormasına gerek kalmadan Remus açıklamaya başladı. "Kurtboğan iksirim bitmişti. Sana söylemeyi unutmuşum. Bu gece-"

"Dolunay var biliyorum. Aylak, bana daha önce haber vermeliydin. İksirin bu akşama yetişmeyeceğini ikimizde biliyoruz bence." Remus kafasını salladı. "Bugün ve birkaç gün yemeklere katılamayabilirsin. Hafifletecek başka iksirler deneyebilirsin akşama ise sana ihtiyacım var."

Animagus formuna girmeyeli epey bir zaman geçmişti. Bir sene kadar olmuştu ve bu ona kesinlikle çok rahatlık sağlıyordu ama Remus'u bu halde bırakmak nankörlük olurdu.

"Gel, İksir sınıfında olan malzemelerle bir şeyler yapmaya çalışabilirim, sakinleştirici en azından. Gerçi bu halini toplasa yeter gibi."

-----

"Buradan sonrasını halledebileceğine emin misin?" Violet iyice güçsüz kaldığı için yürümesine yardım ettiği Remus'a baktı. Onu Şamarcı Söğüt'ün önünde bekleyecekti ve bu onu biraz endişelendiriyordu. Durumunu tam olarak takip edemeyecekti ama Remus devamına gelmesine asla izin vermiyordu.

"Eminim. Burada dur yeter, sabah Madame Pomfrey'e beraber gideriz." Violet, Remus'un yavaş yavaş uzun bir dal parçasıyla ağacın yumrusunu okşadığını gördü. Ağaç bütün hırçın görüntüsünü bırakırken Remus geçite yöneldi. "Kendine dikkat et." diye bağıran kızı arkasında bırakarak.

Violet bulduğu büyük bir taş parçasının üzerine oturdu. Gece olana kadar dönüşmeyecekti. Sıkılmamak için yanına çizim defterini, okuduğu bir muggle kitabını ve atıştırmalık birkaç şey almıştı.

Kitabı bitirmesine yakın sinirlenmeye başlamıştı. Bağırdığını fark etmeden kendi kendine, "Nefret ediyorum şu eski zaman şeylerinden, güzelim kadın karakteri hep öldüren şey bir erkek ya da benzeri. Desdemona, çok iyi karakterdin be." konuşuyordu.

Kitap bittiğinde ise ağlamaya başlamıştı. "Al böyle kahrından intihar edersin, pis Othello." Kitabı yanına bıraktı. "Her şey Iago'nun suçu aslında, gereksiz bok- Hey o benim kitabım!" Violet yanına bıraktığı kitabı tekrar eline alacak iken hissettiği bir kafa ile saniyeler sonra gördüğü siyah köpeğin kitabını alıp gidişine baktı. "Sen bir köpeksin, okuyamazsın onu buraya getir!"

Fakat köpek durmadı ve ormana doğru koştu. Violet arkasından ofladı. "Eğer geçen gün mama vermek istediğim köpek isen, yazıklar olsun. Anlaşabilirdik sana sandviçimin içindeki salamı verebilirdim..." Tekrar taşa oturdu, saatini kontrol etti. "Sandviç demişken hemen yemem iyi olur, gece yakın." dedi mırıldanarak.

Violet BlackWhere stories live. Discover now