7.Bölüm | V

2.3K 218 154
                                    

Young the Giant - Darren Criss (Glee Cover)

Cough Syrup

*

Cadılar Bayramı'nın olduğu haftaya kadar pek bir şey değişmedi. Violet'in yemeğini ikizler ile beraber mutfakta yemesi dışında. Derslerde yapabildiğince tek başına oturmaya çalışıyor, insanların konuşmalarını görmezden gelmeye çalışıyordu. En azından saldırmaya çalışan yoktu. Ona soğuk soğuk bakan Draco Malfoy'un çetesi dışında kimse yoktu. İlk gün tanıştığı Daphne ve Theodore da onlarla beraber takılıyorlardı ama en azından karşılaştıklarında selam veriyorlardı.

Bunların dışında dersleri gayet güzel gidiyordu. İksir dersindeki başarısından Profesör Snape hiç memnun olmasa da diğer öğretmenleri ile gayet iyi anlaşıyordu. Beauxbatons'ta ilk yılında gördüğü astroloji dersinden edindiği bilgilerden Profesör Trelawney konuları rüya yorumlama olmasına rağmen açık ve net bir şekilde etkilenmişti. Üçüncü yıllarındaki Parvati Patil ve Lavender Brown'un aksine onu her zaman rahatsız etmediği içindir belki de.

Weasley ikizleri, Violet'in derslerinin iyi olmasının ekmeğini ortak gördükleri derslerde çok fazla kullanmışlardı. Genç kızın çok fazla çalışmadan bile S.B.D.'leri 'Olağanüstü' alacağından şimdiden emindiler, onun sayesinde 'Beklentilerin Üstünde' alabileceklerini de düşünmüşlerdi. Bu hayalleri ise Violet'i sadece güldürüyordu.

Violet Black, ikizlerle iyi anlaştığı kadar bir kişi ile daha çok iyi anlaşıyordu, Cedric Diggory. Okulun "Sevimli Çocuk Diggory'si" (bu ikizlerin bulduğu bir lakaptı) Violet ile her konuştuğunda fısıltılar mümkün değilmiş gibi daha da artıyordu. İkisinin de umurunda değildi zaten tek yaptıkları hal hatır sormaktı. Fred Weasley açıkça arkadaşına quidditch zamanları yaklaştığında buraya gelmesini istemediğini söylemişti. Her ne kadar Cedric Diggory iyi birisi olsa da konu quidditch olduğunda o kendi takımının kaptanıydı. Gryffindor olan ikizler ise bu sene takımlarının kazanmasını istiyordu.

Hogsmeade'e gidebilecekleri ilk hafta sonunu öğrendiğinde Remus ileydi Violet. Yapabildiği her fırsatta Kurtboğan İksiri yapıp kendisine bizzat götürüyor. Sonuna kadar içtiğine emin oluyordu. Yasal vasisi Remus olduğu için izin kağıdını da o imzalamıştı. Bu, Profesör Snape'in gözünden kaçmamıştı. Violet kendisine kağıdı verdikten sonra rahat hissedeceğini düşünürken bakışları ile daha da gerilmişti.

Şu an dışında. İki yakın arkadaşı ile oldukça eğleniyorlardı. Hayatında ilk defa kaymak birası içmişti ve bayılmıştı. Fransa da böyle şeyler yoktu diye bağlamıştı bir taneden fazla içmesini.

"Seni Zonko'nun Şaka Dükkanı'na götürmeliyiz gel."

"Orası bizim en sevdiğimiz yerdir." Fred ve George, acele ile kalktıklarında Violet peşlerinden gülerek kalktı. "Sonra Balyumruğun Şekerci Dükkanı'na gitmez isek olay çıkartırım."

-----

Violet akşam olacak şölenden önce dinlenmek için arkadaşlarından ayrılmıştı. Bu sırada kendi arkadaşlarına kavuşan Harry Potter yürüyerek kulelerine giderken onların Hogsmeade anılarını mutlu ama özenerek dinliyordu.

"Taşıyabildiğimiz kadar şeker getirmeye çalıştık. Moralini asla bozmak istemem ama harikaydı." dedi Ron, Harry'e. Hermione ise arkadaşının odağını Hogsmeade dışında bir yere çekmeye çalışarak "Ders çalıştın mı hiç?" diye sordu.

"Hayır, Profesör Lupin ile çay içtim. Gerçi o çay içmedi. Odasından garip acayip kötü kokan bir şişe getirdi ve onu içti."

Merdivenleri çıkarken konuşmaya devam ettiler. Gördükleri kalabalık ile durdular. Ron merakla, "Neden kimse içeri girmiyor? Neville yine parolayı mı unuttu?" dedi. "Hey!" diye seslenince Neville arkasından üçü de arkasını döndü. "Sen burada mıydın ya?" dedi Ron ensesini kaşıyarak.

Violet BlackWhere stories live. Discover now